Atina’daki Adamımız

İstiklal Savaşı’nın kazanılmasında, Cumhuriyet’in kurulmasında/sağlam temellere oturtulmasında harca ter akıtan pek çok isimsiz Türk istihbaratçısı da bulunuyordu. Binbaşı Fevzi Kamacı da büyük destanın kahramanlarındandı. Asker bir ailenin üyesiydi. Ağabeyi de Türk Erkan-ı Harbiyesi’nde albay rütbesinde istihbarat subayıydı.

Atina’daki Adamımız

11 Ocak 1923 tarihinde Atina’da demirleyen Alkmini gemisinden inen Kirkor Nazlıkiyan Efendi; Binbaşı Fevzi Kamacı’dan başkası değildi. Tam 10 yıl Atina/Pire sokaklarını adım adım dolaşıp fare kapanı satan Nazlıkiyan Efendi; Yunanistan’dan çok önemli mahrem bilgileri Türkiye’ye aktardı. ‘Yakalanacak!’ denildiği anda da ortadan sır oldu; kendisinden haber alınamadı.

GÜZEL SESLİ FARE KAPANI SATICISI 

1930’lu yıllarda Atina ve Pire sokaklarında güzel sesli bir fare kapanı satıcısı dolaşırdı. Gün boyunca kendisinin imal ettiği kapanları, sokaklarda gezinip satardı. O’nu, Atina ve Pire’de tanımayan yoktu. Pek para kazanamazdı; ama her gün caddeleri/sokakları arşınlardı. Akşamları ise; gecekondusuna döndüğünde udunu eline alırdı; önce uzun taksim, ardından da İstanbul şarkıları döktürürdü. Kendisi gibi Türkiye’den göç etmiş komşuları, ‘çilingir sofrası’na misafir olurdu/gelirdi. Bir yandan kafa bulurlar; öbür taraftan da ‘sıla hasreti’ni gidermeye çalışırlardı. 

Adamın adı: Kirkor Nazlıkiyan’dı. Ortadan biraz uzun boylu, esmer tenli, pala bıyıklıydı. Etkileyici ve melodik ses tonuna sahipti. Rumcası, Yunancası ve Türkçesi mükemmeldi/kusursuzdu. Musiki bilgisi/kültürü ve icracılığı aileden mirastı. Konuşurken, şarkı okurken dinlenirdi/dinletirdi. Ud, keman, buzuki çalardı. İltica dosyasında, Antalyalı olduğu yazılıydı. Kokkinia Sokağı’nda 128 nolu evde otururdu. Kendisi gibi bir göçmen: Urania Hekide ile de ‘dost hayatı’ yaşardı. Tabiatıyla en yakın komşuları bile, ‘dost hayatı’ sürdürdüklerini bilmezler; karı/koca zannederlerdi. Kadının sesi de çok güzeldi. Akşamları kocasının faslına eşlik eder; komşularıyla ‘sirtaki’ de oynardı. Hatta dedikodulara bakılırsa; yandaki komşunun yakışıklı oğlu ile de ‘kırıştırırdı’!

ATİNA VE PİRE SOKAKLARINDA BİR TÜRK SUBAYI

Yunan Gizli Polisi; bir Türk ajanının Yunan Donanması ve yeni kurulmaya başlanan Yunan Hava Kuvvetleri hakkında Türk Genel Kurmay Başkanlığı’na sürekli bilgi gönderdiğini tespit etmişti. Ajan; önemli yollar, limanlar ve askerî üslerle ilgili malûmatı; başkaca haberleri büyük gizlilikle/ustalıkla yolluyordu. Yunan Gizli Polisi; Ankara’daki bir ajanı aracılılığı ile bilgi edinmişti. Ajanın verdiği malumat müphemdi. Türk ajanının Fevzi isimli bir binbaşı olduğu biliniyordu. Türk Deniz Kuvvetleri’nde görevliydi. Ama kendisini o kadar ustalıkla gizlemişti ki; çok ‘hayatî’ bilgiler aktardığı hâlde yakalanamamıştı. Demek ki; Yunanistan’ı çok iyi biliyordu; ‘Yunanca’sı da mükemmeldi.

Yunan Gizli Polisi’nin sadece ismini bildiği Fevzi Kamacı’nın Yunanistan’a geliş tarihi 1923’dü. Yunan Ordusu’nun Ege’deki bozgunundan sonra, Anadolu’yu terk etmek zorunda kalan Rum asıllı azınlık mensuplarının arasında sızmıştı. F-375 kot numarası ile ‘istihbarat çevreleri’nce tanınan Binbaşı Fevzi Kamacı; Türk Milli Emniyet Teşkilatı’nın uzun vadeli yatırımıydı. 11 Ocak 1923 tarihinde Alkmini isimli gemiyle Yunanistan’a ayak basmıştı. Yunan resmî makamlarına ibraz ettiği belgelerden birisi de: Mersin Ermeni Kardeşler Cemiyeti’nden aldığı referanstı. Belgede Nazlıkiyan; Türk ‘barbar!’lardan kaçan bir ‘dost’ diye tanımlanıyordu. Tabiî ki, Nazlıkiyan ‘kurtuluş(u)!’ için Yunanistan’a sığınmıştı/kaçmıştı.

Ve Nazlıkiyan Efendi, on yıldır Yunanistan’daydı. Geçen süre zarfında da, Pire’nin Paşa Limanı semtindeki Türk Büyükelçiliği’ne değeri para ile ölçülmeyecek derecede kıymetli bilgiler aktardı. Büyükelçilik yetkilileri; Kirkor Nazlıkiyan’ın ‘bilgi’lerini şifre ile Ankara’ya geçti.

Nazlıkiyan Efendi; haftada birkaç gün mutlaka Türk Büyükelçiliğı’nin bulunduğu sokaktan geçerdi. Sesini yükselterek, kapan satar gibi yapardı; ama aslında, ‘Ben buradayım!’ sinyalini verirdi.

Atina ve Pire sokaklarını arşınlayıp, fare kapanı satan adamdan kim şüphelenebilirdi ki?

NAZLIKİYAN’IN ‘DOST’U DA BİR ‘AJAN’DI!

Binbaşı Fevzi Kamacı; nam-ı diğer Kirkor Nazlıkiyan, bütün faaliyetlerinin bir gün bitebileceğini, yakalanabileceğini de bilirdi/hesaplardı. Haftanın bir günü, Pire’nin salaş meyhanelerinde Türk Ticaret Ataşesi Halil Mithat Bey’le buluşurdu. Hem elindeki bilgileri verirdi; hem de kendisini ilgilendiren bir husus varsa öğrenirdi. 

Bu arada, Ankara’daki Yunan ajanından alınan bilgiler üzerine, Atina’daki Türk ‘anten’inin kesin kimliğinin/barındığı yerin tespitine çalışılıyordu. İhtimaller değerlendirilince, ‘ajan’ın Türkiye’den gelmiş ‘göçmen’ler arasından çıkabileceği; Türk Büyükelçiliği mensuplarından birisiyle ilişki kurabileceği tahmin edildi. Böylece ‘denklem’in çözülmesi kolaylaştı. Şüpheler, Kirkor Nazlıkiyan Efendi üzerinde toplandı. Yılların ‘tecrübesi’ne sahip Binbaşı Fevzi Kamacı, etrafındaki halkanın daraldığını fark etmekte gecikmedi. Ve aniden ortadan kayboldu. Takipçiler; kaldığı evin etrafını kordon altına aldılarsa da, yakalayamadılar. Tekrar dönebileceğini hesaplayarak kesin operasyona girişmediler. 

Kamacı; fevkalâde derecede ileriyi görebilen kurmay subaydı. Kendisinin takip altına alındığını sezince; ‘dost’u, güzel Urania’yı devreye soktu. Urania; Yunan Sivil Savunma Örgütü’nde çalışmaya başladı. Yunanistan’ın çeşitli bölgelerinde kurulu uçaksavar bataryalarını ve makineli tüfek üslerini kolayca öğrenebildi. Edindiği bilgileri ve haritaları da doğrudan Kirkor Efendi’ye getirdi. Kirkor Efendi de; herkes uyuduktan sonra faaliyete geçiyor; bilgileri küçük kâğıtlara not ediyor; haritaların kopyalarını çıkarıyordu. Belirlenen gün ve saatte, bağlantı kurduğu Türk yetkiliye ulaştırıyordu.

Ortadan aniden buharlaşan Kirkor Nazlıkiyan Efendi’nin Fevzi Kamacı olması ihtimali kuvvet kazandı. ‘Dost’unun aniden konuşması da aranan kişinin kimliğini netleştirdi. Zira güzel Urania; çalıştığı yerde genç ve yakışıklı bir jandarma teğmenine kalbini kaptırınca, çözüldü. Yaşadığı adamın bir Türk olduğunu, Türkiye hesabına ‘casusluk yaptığını’ açıkladı. Teğmen; haberi hemen yetkililerine aktardı. 

Türkiye hesabına çalışan başka bir kadın ajan, Despina Aslanoğlu da Yunan Gizli Polisi’ne teslim oluyor, bütün faaliyetini ifşa ediyordu.

ANKARA’DAKİ AJAN DA DİKKAT ÇEKİYOR

Atina’nın Ankara’daki ‘anten’i çok önemli bir mesaj daha geçti. Fevzi Kamacı’nın birlikte yaşadığı güzel Urania’nın çok şey bildiğini tekrarladı. ‘Susturulabileceği’ni hatırlattı; bizzat Türk yetkililerin böyle bir karar aldıklarını iddia etti.

Urania; eski ‘aşk’ının eylemlerini açıklar; Despina Aslanoğlu yön değiştirip ‘fermuar’ını gevşetirken; Atina’da Yunan Gizli Polisi’ne Lamia Jandarma Komutanlığı’ndan bir telefon mesajı geldi. Kirkor Nazlıkiyan adlı şahsın, Sitili Ada’da 5 aya yakın kaldığı tespit edilmişti. Ama Nazlıkiyan Efendi’ye son günlerde rastlanamıyordu. Yunan Gizli Polisi; Genel Kurmay Başkanlığı’na durumu bildirip, adanın ‘hassas’ bir konumu olup olmadığını sordu. Gelen cevaba göre; adada özel askerî yollar inşa ediliyordu. 

Türk ajanının orada bulunuş nedeni anlamak artık hiç de zor değildi.

Atina sokaklarında şarkılar eşliğinde fare kapanı satan; aslında bir Türk Binbaşı’sı olan Fevzi Kamacı’yı bir daha gören çıkmadı. Kamacı; geldiği gibi yine gizli yollardan ülkesine dönmeyi başardı.

17 June 2019 22:51
1,560 kez okundu

Ali Hikmet İnce



Benzer Yazılar

İki İngiliz Aşçıya Teslim Edilen Kudüs

401 yıl yönettiğimiz Kudüs’ü tek mermi atmadan, daha da kötüsü İngilizlerle göğüs göğüse çarpışmadan teslim etmiştik. Kim(ler)e mi? İngiliz Ordusu’nda görevli iki askerî aşçıya…

2. Dünya Savaşı’nda Yunanistan’a Uzatılan Yardım Eli

Türkiye, 2. Dünya Savaşı’nda kıtlık/yokluk yaşayan Yunanistan’a gemiler dolusu kuru yiyecek, ilaç ve tıbbi malzeme yardımı yaptı. Kurtuluş gemisi Eğe’de mucizeler yarattı. Pire’de bir caddeye ‘Kurtuluş’ adı verildi.

İki İngiliz Aşçıya Teslim Edilen Kudüs

401 yıl yönettiğimiz Kudüs’ü tek mermi atmadan, daha da kötüsü İngilizlerle göğüs göğüse çarpışmadan teslim etmiştik. Kim(ler)e mi? İngiliz Ordusu’nda görevli iki askerî aşçıya…

Kardeşini Zehirleten Padişah!

Fatih’in büyük oğlu Şehzade Bâyezid, babasının ardından tahta çıktı. Fakat atasının izinden gitmedi. Resim, heykel gibi güzel sanatlara uzak durdu. Hatta bazı dinî saiklarla yasak(lar) getirdi. Oysa şehzadeliğinde ‘hazcı anlayışı’ benimsemişti.

‘Paşanın Güzel Karısına Göz Koyan’ Padişah

Çeyrek asırlık süreçte her gün ölüm korkusuyla yaşayan Şehzade İbrahim, tahta çıkınca hayattan kâm almaya girişti. Harem, - yakın çevresinin ve yağcılarının da yardımıyla! - güzel cariyelerle dolup taştı. Ama Padişah’ın gözü doymadı. Kendine methedilen evli hanımlara da el atmaya, gönül eğlendirmeye kalkıştı!

‘Zânî!’ Maymunları İdam Ettiren Molla

Molla Abdülkerim Efendi, Sultan Murâd-ı Sâlis’in şehzadelik döneminde hocası, sonradan da saray imamı ve en güvendiği ‘akıldane’siydi. Padişah’a her dediğini yaptır(ır)dı. Rumeli Kazaskeri iken ününün/cesaretinin doruklarına tırmandı.

‘Padişah Oğlunu Boğduran’ Valide

Tarihçilerin ‘Rum asıllı!’ dedikleri Kösem Sultan, İslâm dinini benimsedi, Harem’de eğitildi/yetiştirildi. Osmanlı Devleti’ni 20 yılı aşkın süre yönetti. Sultanlığın, milletin, Sünni İslam dünyasının kaderinde birincil derecede söz/hak sahibi oldu.

Atatürk'ün Emaneti Türk Hava Kurumu

Türk Tayyare Cemiyeti kurulduğunda sadece yerli uçağın yapımı değil, millî silah sanayinin de temeli atıldı. Atatürk’e göre Türk Milleti yüksek karaktere, zekâya, kabiliyete sahipti. Kendi uçağını, tankını ve her türden savaş silah(lar)ını üretebilirdi.

Devlet Eliyle Kalpazanlık

Almanya, 2. Dünya Savaşı’nda ezeli düşmanı İngiltere ile sadece cephede karşılaşmadı. Ekonomik yıkıma uğratmak için de çok gizli ve usta işi planı devreye soktu. ‘Bernhard Operasyonu’ denilen harekâtla sahte kâğıt paraları İngilizlerin günlük hayatına soktu. Enflasyonu artırdı, fiyatları zıplattı.

Şeriat Adına Kafası Koparılan Öğretmen

Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, kararlı, inatçı, korkusuz, tehditten yılmayan, inancını - gerektiğinde! - hayatı pahasına koruyan yapıdaydı. Cumhuriyet ilkelerinin yılmaz savunucusuydu. Milliyetçiydi ve Türk Ocağı mensubuydu. Atatürk’ün açtığı yeni yolun inanmış fedaisiydi.

Çan Takılsaydı Ayasofya Havaya Uçurulacaktı!

Ayasofya, Sultan Fatih’in devletine/milletine armağanıydı. 1918’de İstanbul işgal edilince, Rumlar, ulu mabedi kilise yapmaya kalk(ış)tı. Tarihî camiyi korumakla/savunmakla görevli piyade taburu, önlerine çıkan en etkin/kararlı engeldi.

İşgal Kuvvetleri Komutanı'nın Makam Otomobili Nasıl Çalındı?

Mim Mim Grubu’nun lideri Topkapılı Cambaz Mehmet Bey; bağlanan maaşı kabul etmedi; kendisinin ve ailesinin zaruretine rağmen, Kızılay’a hibe etti. Akrabalarının ne maaştan ne de bağıştan haberi olmadı. Ta ki ölümünden sonra yayınlanan taziye mesajına kadar…

‘Kamu Hizmeti’ Veren Lüks Mama

Lüks Nermin; İstanbul’un en ünlü - yerli! - kadın satıcılarındandı; dönemin iktidarına yakın durmuş; kendisinden istenileni yapmış ve politikacıların desteğini görmüştü.

Hitler’in Türkiye’yi İşgal Planı

Hitler’in Alman Gizli Servisi’nde çok güvendiği elemanlardan oluşan bir gruba Türkiye ile ilgili ‘çok gizli’ bir işgal planı hazırlattığı iddia edildi.

Gizli Servislerin Kadrolu Cinleri

‘Metafizik İstihbarat’ da denilen eylem kolunda ilk girişim Sovyet Devrimi’nin ünlü liderlerinden Vladimir İlyiç Ulyanov Lenin tarafından gerçekleştirildi.

İngiliz İstihbaratı’nın Gözünden Enver Paşa

İngiliz devlet arşivlerindeki istihbarat belgeleri çok farklı Enver Paşa portresi çizdi. Kayıtlara/yazılanlara göre Enver Paşa; Almanya’nın desteğiyle tahta çıkmayı arzulardı. Kendisini Napolyon ile kıyaslardı. Yakın korumasına çok dikkat ederdi.

‘Kamu Hizmeti’ Veren Lüks Mama

Lüks Nermin; İstanbul’un en ünlü - yerli! - kadın satıcılarındandı; dönemin iktidarına yakın durmuş; kendisinden istenileni yapmış ve politikacıların desteğini görmüştü.

CIA’nin Hedefindeki ‘Düşünce Silahşoru’

Osman Nuri Koçtürk, tek başına ABD’ye kafa tuttu/savaş açtı. Süt tozu, hibrit tohum, yumurta/et tavuğu, soya yağı, yabancı menşeli gübre gibi hayati ürünlere karşı çıktı. Süper/’emperyalist’ devletlerin, ‘zayıf müttefiklerinin topraklarını ve insanlarını deneylerinin malzemesi olarak kullandığını’ ortaya koydu/ispat etti. ‘Yeniçağın yeni silahlarını teşhir etti!’

Mezarımı Taştan Oyun!

Hüseyin Peyda, sinema tarihimize mendil ıslatan yerli melodramların öncüsü olarak geçti. ‘Söyleyin Anama Ağlamasın’ ve ‘Mezarımı Taştan Oyun’ ile rüştünü ispatladı. Milyonların sevgisini ve hayranlığını kazandı. 40 yıllık Yeşilçam serüveninde kendisini yenilemeyi, ayakta kalmayı bildi/başardı.

Atatürk'ün Emaneti Türk Hava Kurumu

Türk Tayyare Cemiyeti kurulduğunda sadece yerli uçağın yapımı değil, millî silah sanayinin de temeli atıldı. Atatürk’e göre Türk Milleti yüksek karaktere, zekâya, kabiliyete sahipti. Kendi uçağını, tankını ve her türden savaş silah(lar)ını üretebilirdi.

Bir Gece Ansızın Gelebilirim

Ünlü aşk şairi Ümit Yaşar Oğuzcan’ın güftesini yazdığı rast şarkı - bestekârı Rüştü Şardağ! - bir dönem Türkiye’nin gündemindeydi.

Yeşilçam’ın Görünmeyen Şarkıcısı

Belkıs Özener (Özyenginer), ablası Gönül Yazar gibi, geleneksel müziğimiz, Türk Sanat Müziği parçalarına hayat verdi.

Mezarımı Taştan Oyun!

Hüseyin Peyda, sinema tarihimize mendil ıslatan yerli melodramların öncüsü olarak geçti. ‘Söyleyin Anama Ağlamasın’ ve ‘Mezarımı Taştan Oyun’ ile rüştünü ispatladı. Milyonların sevgisini ve hayranlığını kazandı. 40 yıllık Yeşilçam serüveninde kendisini yenilemeyi, ayakta kalmayı bildi/başardı.

Atatürk'ün Emaneti Türk Hava Kurumu

Türk Tayyare Cemiyeti kurulduğunda sadece yerli uçağın yapımı değil, millî silah sanayinin de temeli atıldı. Atatürk’e göre Türk Milleti yüksek karaktere, zekâya, kabiliyete sahipti. Kendi uçağını, tankını ve her türden savaş silah(lar)ını üretebilirdi.

Kaddafi’nin Uçağındaki Deniz Baykal

Kaddafi, hayatı boyunca Türk Milleti’ne olan sevgi ve saygısını hep tekrarladı. Türkiye’nin en sıkışık döneminde yaptığı stratejik yardım hiç unutulmadı.

Bir Gece Ansızın Gelebilirim

Ünlü aşk şairi Ümit Yaşar Oğuzcan’ın güftesini yazdığı rast şarkı - bestekârı Rüştü Şardağ! - bir dönem Türkiye’nin gündemindeydi.

Yeşilçam’ın Görünmeyen Şarkıcısı

Belkıs Özener (Özyenginer), ablası Gönül Yazar gibi, geleneksel müziğimiz, Türk Sanat Müziği parçalarına hayat verdi.

Öteki Putin / 1

Putin, ‘KGB okulu/geleneği’nden gelen Rusya Federasyonu Başkanı’ydı. Tarihine, devletinin derin/‘kadim’ geleneklerine ve kurumlarına bağlıydı. Hatta resmen açıklamasa bile, 20. asrın 2 numaralı süper gücü, ‘Sovyetler Birliği’nin mirasçısıydı. ‘Çarlık Rusyası ile SSCB’nin sentezi gibiydi!’

Mezarımı Taştan Oyun!

Hüseyin Peyda, sinema tarihimize mendil ıslatan yerli melodramların öncüsü olarak geçti. ‘Söyleyin Anama Ağlamasın’ ve ‘Mezarımı Taştan Oyun’ ile rüştünü ispatladı. Milyonların sevgisini ve hayranlığını kazandı. 40 yıllık Yeşilçam serüveninde kendisini yenilemeyi, ayakta kalmayı bildi/başardı.

Atatürk'ün Emaneti Türk Hava Kurumu

Türk Tayyare Cemiyeti kurulduğunda sadece yerli uçağın yapımı değil, millî silah sanayinin de temeli atıldı. Atatürk’e göre Türk Milleti yüksek karaktere, zekâya, kabiliyete sahipti. Kendi uçağını, tankını ve her türden savaş silah(lar)ını üretebilirdi.

Türkeş, MBK’den Nasıl Tasfiye Edildi?

Atatürk’ün manevi kızı Prof. Dr. Afet İnan’ın Ankara’nın Necatibey Caddesi’ndeki mütevazı evinde ‘14’ler’ tanımlamasıyla siyasi tarihimize geçen grubun kaderi çizildi. CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, CHP Genel Sekreteri İsmail Rüştü Aksal ve MBK’nin 2 etkin üyesinin çok gizli toplantısında ülkenin yakın geleceğini etkileyecek önemli karar alındı.

Şapkanın Sarık İle Mücadelesi

Osmanlı bürokrasisi - zaman zaman - Batı’yı takdir etse de Batılılaşmaya hep mesafeli durdu. Avrupa’dan yenilikleri getirmeye yeltenen hükümdar(lar) ya cezalandırıldı ya da hayatını yitirdi. Ulema ve ordu da diğer önemli muhaliflerdi. Genç Cumhuriyet de kurulurken - aynı zamanda! - hem işgal güçleriyle ve hem de yeni yönetime karşı duranlarla kapışacaktı.

Dünyaya Doyamayan 160’lık Delikanlı / 1

Bitlisli Zaro Ağa, ömrünün tamamına yakınını İstanbul’da geçirdi. Güçlü kuvvetli, tuttuğunu koparan adamdı. Ölünceye kadar sigara içmeyi sürdürdü. ‘Dünyanın En Uzun Yaşayan Adamı’ diye ünlendi. Otopsisinde 3 böbrekli olduğu ortaya çıktı.

Dünyaya Doyamayan 160’lık Delikanlı / 2

Zaro Ağa, 130 yaşından sonra çok ünlendi fakat para kazamadı. Dünyayı dolaştı. Popüler isimlerle tanıştı, fotoğraf çektirdi. Reklam kampanyalarında etkin rol aldı. Kartpostalları/foto kartları yüz binlerce satıldı. Kısacası Ağa, ülkemizin ilk ‘uluslar arası medya ikonu’ydu!

Atatürk'ün Emaneti Türk Hava Kurumu

Türk Tayyare Cemiyeti kurulduğunda sadece yerli uçağın yapımı değil, millî silah sanayinin de temeli atıldı. Atatürk’e göre Türk Milleti yüksek karaktere, zekâya, kabiliyete sahipti. Kendi uçağını, tankını ve her türden savaş silah(lar)ını üretebilirdi.

Osmanlı’nın İçki Tüketimi

1904’de, Osmanlı’nın şarap ihracatı tamı tamına 340 milyon litreydi. Osmanlı; Avrupa’nın en önemli içki üreticileri arasındaydı.

Babasının Mezarını Arayan Gazeteci

Yunan Hükümeti, tarihi mezarlığı kaldır(t)mış, üstünden de geniş asfalt yol geçirmişti. Sakız Adası’nın son Mutasarrıfı Hamdi (Simavi) Bey’in mezarı da kayıplara karışmıştı.

‘Türk Kasabı’ Kuyucu Paşa / 2

Kuyucu Murat Paşa, hac vazifesini de yerine getirdi. Yemen Beylerbeyi iken, ‘Seyfullah’ - ‘Allah’ın Kılıcı’! - diye bilinen ünlü Arap komutan Hâlid bin Velîd’in palasını bulup satın aldı! Tarihçiler, ‘Giriştiği savaşlarda Velîd’in silahını kullandığını,’ yazacaktı!

‘Türk Kasabı’ Devşirme - 1

Kuyucu, 90’ına ulaşmış inatçı ihtiyardı. Devleti ve padişahı, her daim ‘nimet’ bildi. Aldığı em(irle)ri, harfiyen - hatta fazlası ile abartarak! - uyguladı. ‘Devşirme yönetimindeki’ Osmanlı’nın Anadolu’da katlanılmaz dereceye varan icraatına karşı durmaktan başka çaresi kalmayan kişilere ve kitlelere karşı, tarihte örneğine pek az rastlanan kanlı sindirme harekâtına girişti!

Kardeşini Zehirleten Padişah!

Fatih’in büyük oğlu Şehzade Bâyezid, babasının ardından tahta çıktı. Fakat atasının izinden gitmedi. Resim, heykel gibi güzel sanatlara uzak durdu. Hatta bazı dinî saiklarla yasak(lar) getirdi. Oysa şehzadeliğinde ‘hazcı anlayışı’ benimsemişti.

Osmanlı’nın Rum ‘Valide Sultanları’

Orhan Gâzi’nin birinci eşi ‘Holofira’ ya da ‘Nilüfer Hatun’, Osmanlı Hanedanı’na giren ilk ‘yabancı kökenli gelin’ti. Kroniklere/tarihçilere bakılırsa, oğullarının padişahlığını gören ‘ecnebi’ hanım sultanların sayısı 23 idi! Bazılarına göre, adet daha da fazlaydı!

Fatih’in ‘Çapkın’ Şehzadesi

Fatih’in 2. oğlu, Şehzade Mustafa, askerliğe yatkındı, şiir söylerdi. Yakışıklı, hareketli ve ‘hercaî’ idi. Saray’ın ve hareminin cinsi latiflerini kendine hayran ederdi. ‘Güzelleri yalnız bırakmayı sevmediği,’ kayıtlara geçildi. Bu yüzden de hayatını yitirecekti!’

Diğer Casuslar Dünyası Yazıları

Kızıl Saçlı Afet

Anna (Kushchyenko) Chapman, 21. yüzyılın birinci çeyreğinde dünyaca ünlenen ilk kadın casustu. New York’ta faaliyet gösterdi. Eşsiz fiziği, kızıl saçları, yeşil gözleri, Hollywood yıldızlarını kıskandıran çok zengin gardırobu, lüks ötesi hayatıyla hedef seçtiği erkekleri parmağında oynattı. Mata Hari’nin türevi gibiydi.

MOSSAD'ın Suikast Listesindeki Siyasetçi

Yaser Arafat, yaşamı boyunca MOSSAD’ın tehdidi altındaydı. Sayısız suikast girişiminden son anda/kıl payı kurtulabildi. Ama hayatını yitirdikten sonra ortaya çıkan hastane raporu ürperticiydi...

CIA’dan Kongo’ya Jazz Festivali

ABD, 1940-1960 arasındaki süreçte Kongo’ya özel ilgi gösterdi. CIA’nin ağabeyi, Stratejik Hizmetler Ofisi, zengin uranyum yataklarını belirledi. Çok gizli operasyon(lar)la Japonya’ya atılan atom bombalarının yapımı için gereken ham maddeyi elde etti ve ülkesine taşıdı.

Devlet Eliyle Kalpazanlık

Almanya, 2. Dünya Savaşı’nda ezeli düşmanı İngiltere ile sadece cephede karşılaşmadı. Ekonomik yıkıma uğratmak için de çok gizli ve usta işi planı devreye soktu. ‘Bernhard Operasyonu’ denilen harekâtla sahte kâğıt paraları İngilizlerin günlük hayatına soktu. Enflasyonu artırdı, fiyatları zıplattı.

Castro’ya Zehirli Puro

Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro’ya iktidara geldiği 1959 yılından 2006’ya kadar 650’e yakın suikast girişiminde bulunulduğu iddia edildi.

Kral Hüseyin'in Yahudi Sevgilisi

CIA (Merkezi Haberalma Teşkilâtı) resmi belgelerine göre çöpçatanlık yaptı: Ürdün Kralı Hüseyin ile Yahudi asıllı Hollywood yıldızı Susan Cabot ilişkisine aracılık etti.

İran'ın Nükleer Satrancı

Hedefe konulan İranlı nükleer fizikçiler şehir içinde düzenlenen suikastlarda öldürüldü. Trafikte yaklaşan motosikletli kişiler, ya arabanın dış yüzeyine mıknatıslı bomba yerleştirdi ya da otomatik silahlar kullanıp olay yerinden hızla uzaklaştı.