Kral’ın Emriyle Toplu Fuhuş

Tudor Hanedanı’nın 2 numaralı hükümdarı 8. Henry, kadınlara aşırı düşkündü. Risk almayı severdi. Düşüncelerinden taviz vermezdi. Gönlünün sesini dinler, dilediğince davranırdı. Özel hayatı olağanüstü derecede fırtınalıydı. Hızlı yaşantısı, kendisine de halkına da mutsuzluk getirdi.

Kral’ın Emriyle Toplu Fuhuş

İngiltere Kralı 8. Henry (1491 - 1547), ilginç fikirleri, farklı uygulamaları, karşı cinse aşırı ilgisi, birbirinden renkli kadınları ve metresleri, güzel sanatlara yoğun alakası, yeşil doğaya ve köpeklere düşkünlüğü ve aklına koyduğunu yap(tır)an kişiliği ile tanındı. Gözü karaydı, gönlü nasırlıydı. Yüksek egosunun ve sınır tanımaz arzularının esiriydi. Sevdiği kadına nikâh kıyabilmek için Katolik dünyasının ruhani lideri Papa’ya kafa tutmaktan geri durmadı. Yeni kilise kurup, İngiltere için özel mezhep oluşturma cesaretini/cüretini gösterdi. Çok daha ileri gitti: Ülkesindeki insan nüfusunu artırmak için garip/çirkin yöntem(ler) önerdi ve uygulattı. 

Hapishanelerdeki - fahişelikten/zaniyelikten! - mahkûm kadınların ve hükümlü erkeklerin özel odalarda buluşup cinsel ilişkiye girmelerini ve çocuk sahibi olmalarını planladı. Devlet yönetimi, sabıkalıların gayri ahlaki davranışlarını destekledi, doğan çocuklarını sahiplendi. Dönem tarihçilerinin kınamakla birlikte tespit ettikleri gerçek: 10 yıllık süreçte memleket nüfusunun - neredeyse! - 2’ye katlandığıydı! Olay Oxford Kütüphanesi’nde bulunan bir el yazmasında da doğrulandı.

8. Henry, yakışıklı, kabiliyetli gençti. Müzisyenliğiyle tanındı, güzel dans ederdi, sarayında sık sık balolar düzenle(ti)rdi. Sanatı yakından izlemesiyle de takdir edilirdi. 

1494 yılında, - henüz 3 yaşını bile doldurmadan! – ‘York Dükü’ ilan edildi. İngiltere’yi 1509’dan 1547’ye kadar tam 38 yıl yönetti. Kişisel hırslarının esiriydi, eşleri de dâhil binlerce/on binlerce insanın hayatını yitirmesine sebep oldu. Ancak son nefesinde dehşetli günahlarının büyüklüğünü ve vebalini kabullenebildi. Tanrı’nın huzuruna varacağına inanmasa, ‘günah çıkarmaz’, ‘hatalarını şahitlerinin yanında onamış görünmez’di.

- Ağabeyinin Eşi İle Evlendi… -

Tudor Hanedanı’nın en renkli ve aykırı üyesi 8. Henry, babası 7. Henry ile annesi Kraliçe Elizabeth’in 7 çocuğundan tahta çıkma hakkında sahip 2. prensti. 3 kardeşini küçük yaşlarında yitirdi. Hayatta kalan kardeşleri Mary Tudor, Arthur Tudor ve Margaret Tudor’du. Tahta oturması beklenen ve veliaht ilan edilen ağabeyi Arthur’un da genç yaşta - bilinmeyen/esrarengiz/gizemini hâlâ koruyan! - ani vefatı üzerine şans yüzüne güldü. Arthur 15 yaşındaydı ve 4 aylık da evliydi. Eşi Aragonlu Catherine, İspanya Kralı 2. Ferdinand ile Kastilya Kraliçesi 1. Isabella’nın kızıydı. 7. Henry, İspanya ile akrabalık tesis ederek, güçlü ittifak kurmayı amaçlamıştı. Ama Arthur’un ani kaybı planlarını sekteye uğratacaktı. Fakat iddiasından ve ısrarından vazgeçmeye yanaşmadı. Kudretli gelinini, küçük oğlu Henry ile evlendirecekti. Henüz çocuk sayılacak evladı için dünürü İspanya Kralı’na elçiler gönderdi. Düşüncesini iletip desteğini istedi. Katolik inancına göre, - eşini kaybetmiş olsa dahi! - yenge ile kayınbiraderin evlenmesi mümkün değildi. Ancak Vatikan’da oturan Papa’nın onayı sağlanırsa plan yürüyebilirdi. Gerek gelin, gerekse damat aileleri müştereken Vatikan’a başvurup dileklerini iletti. Uzun bekleyişten sonra müspet sonuç alındı. Evlilik için icazet verildi. Ama Prens Henry’in yaş sınırı mevcuttu. 17’sine kadar dünya evine giremeyecekti. Bazı İngiliz hanedan tarihçilerinin yazdıkları dikkate alınırsa, babanın ölmesi beklenecekti. Uygun görülen: Yeni hükümdarın yönetimi ele aldığında evlenmesiydi. 

Dul yengesiyle evlendirilen Henry’nin 6 çocuğu doğdu fakat bir tanesi, Prenses Mary yaşatılabildi. Kraliçe Aragonlu Catherine, oğul veremeyince suçlandı, hor görüldü. Kocasının metresleriyle gönül eğlendirmesine rıza göstermesi beklendi. Hatta ahlak dışı ilişki öyle bir noktaya evrildi ki, Henry, ikinci metresi’den olan - gayri meşru! - oğlu Henry FitzRoy ile öz kızı Prenses Mary’i evlendirmeyi bile düşündü. Papalık 2 kardeşin - muhtemelen 2’si arasındaki yakın kan bağı bilinmiyordu! - evlendirilmesinde sakınca görmedi. Henry FitzRoy son anda fikir değiştirdi ve sevdiği başka hanımla hayatını birleştirdi. Böylece 8. Henry’in gayri ahlaki fantezisi vücut bul(a)madı.

- 2 Kız Kardeşi De Metres Edindi… -

8. Henry’in cinsel hayatı hayli zengin ve renkliydi. Saray tarihçilerine göre, metreslerinin tam sayısını saptamak zaman alırdı. Kraliçe Aragonlu Catherine ile evliyken, 2 metresi öne çıktı. En bileneni/ünlüsü tarihe ‘Boleyn Kızı’ diye kaydı düşülen Anne Boleyn’di. Anne, Henry’nin diğer metresi olan ablası tarafından tanıtıldı.

Anne ve Mary Boleyn, Sir Thomas Boleyn ile Elizabeth Howard’ın kızlarıydı. Ailenin reisi, Sir Thomas, 8. Henry’in çok sevdiği saraylıydı. En az 4 dili mükemmel konuşan/anlayan seçkin diplomattı. Bir oğlu, George Boleyn ve iki kızı Mary ve Anne vardı. Boleyn Ailesi, İngiliz aristokrasisinde önemli/saygın yere sahipti.

Anne’nin erkeklere hoş gelen bazı alışkanlıkları vardı. Neşeli, espritüel ve zekiydi. Kumar oynamayı severdi. Dedikodu yapmak hoşuna giderdi. Şaraptan anlardı ve içmekten zevk alırdı. 

1515’de Anne Boleyn, Dük Henry Percy ile sürpriz evlilik yaptı. Fakat damat başka kadınla nişanlıydı. Kral 8. Henry devreye girip akdi geçersiz saydırdı. ‘Güzel Boleyn kızı dünya evine girecek, ailenin sorumluluğunu alacak ve çocuk doğuracak olgunlukta bulunmadı.’ Eğitim alması, bilgi ve görgüsünü artırması için Avrupa’ya gönderildi. Rivayetlere göre, kararın alınmasında abla Mary Boleyn’in - William Carey’in nikâhı altındaydı ve 8. Henry’in de metresiydi! - etkisi/yönlendirmesi tartışılmazdı. ‘Kralın, Mary Boleyn'den Catherine Carey ve Henry Carey adlı iki çocuğu olacaktı.’

- Karısını Boşayabilmek İçin Yeni Kilise Kurdu… -

Kraliçe Catherine’nin erkek çocuk verememesi, 8. Henry’den sonra Tudor Hanedanı’nı sürdürecek varisin yokluğu ciddi sorundu. Yeni adayla şansını tekrar denemeliydi. Catherine’yi boşaması gerekiyordu. Ama aralarındaki Katolik nikâhı ayrılmayı yasaklıyordu. Ancak Papa’nın onayıyla evlenme ortadan kalkabilirdi. Catherine, İspanya Kralı 5. Karl’ın öz teyzesiydi. Yeğeninin kendisine destek vereceğinden şüphesi yoktu. Gelişmeler beklediği gibi gerçekleşti. Ne Papa, ne de İspanya Kralı, 8. Henry’nin eşinden ayrılmasına olumlu bakmadı. Hele Papa sert çıktı, Katolik öğretisine karşı çıkan İngiltere Kralı’nı etkili sözlerle eleştirdi. ‘Aforoz etme’ tehdidinde bulundu. İngiltere ile Vatikan arasındaki soğuk savaş 6 yıl sürdü. Taraflar karşılıklı kozlarını adım adım oynadı, usta işi diplomasi sergilendi fakat arzulanan sonuç çıkmadı. 8. Henry ve Papa VII. Clemens hâlâ aynı - durdukları! - yerdeydi. Hiçbirisi fikrini değiştirmeye yanaşmadı.

8. Henry, 1533’de çok ciddi adımlar attı. Aragonlu Catherine’nin nikâhını yok saydı ve - metresi! - Anne Boleyn ile evlendi. Katolik Kilisesi’ni ve otoritesini kabul etmediğini açıkladı. Akrabası, dönemin en kuvvetli Kralı 5. Karl’ın öfkesini üzerine çekmeyi bile göze aldı. Kendisinin manevi önderliğinde Anglikan Kilisesi’ni kurdu. Vatikan’ın bütün manevi yönlendirmelerini/kontrolünü de reddedeceğini bildirdi. Bütün imtiyazlarını da kaldırdı. İngiltere’deki her türlü dini faaliyetten sorumlu ve tek yetkili bağımsız Anglikan Kilisesi’ydi. ‘Yapılan icraat tam anlamıyla dinde reformdu!’ Üstelik tabandan değil tavandan gelen ve başarılı - olacak! - ıslahattı. Din insanları ve halkın talebi neticesinde de ortaya çıkmamıştı. - Anglikanizm, 1563’de, Kraliçe Elizabeth döneminde İngiltere’nin ‘resmi mezhebi’ ilan ve kabul edildi! - Oysa 8. Henry, - görünürde! - kanunlara uyan, dini kurallara saygı gösteren fakat şahsi zevklerini de göz ardı edemeyen yapıdaydı. Damarına basılmaz, sinirlendirilmezse şiddete başvurmazdı. Anne Boleyn ile kilisede evlenmesine izin verilseydi, Katolik alemiyle bağlarını koparmaz, İspanya ile muhtemel kanlı boğuşmayı da göze al(a)mazdı.

- Muhalif Katolik Din Adamlarını Astırdı… -

8. Henry’in Anne Boleyn’le evliliği de beklediği sonucu vermedi. Boleyn kızı üst üste düşük yaptı fakat tek kızı - Birinci Elizabeth! - hayatta kalabildi.

Tudor Hanedanı’nın ilk yıllarında, özellikle de 8. Henry’nin hükümdarlığında büyücülük, cadılık, müneccimlik gibi meslekler büyük suç/günah sayılırdı. Yaptırım da tekti: ‘Ölüm’dü! Vatana ihanet, casusluk, Kral’a muhalefet de aynı şekilde cezalandırılırdı.

Henry’nin yürürlüğe soktuğu dini reformlar geniş halk kitleleri ve keşişler tarafından benimsenmedi. Karşı duranlar, eleştirenler, hatta Kral’ı dinden çıkmakla itham edenler görüldü. İnancını değiştirmemekte direnenler, Vatikan’a bağlılığını sürdürenler ayak diredi. Ama 8. Henry kararlılığını gösterdi. Muhalifleri sert ve acımasızca cezalandırdı. Bazı müverrihlere göre tavrı ‘barbarca!’ydı. Tarihe geçen örnek ibret vericiydi: ‘Londra’nın Carthusian Manastırı’nda görevli James Walworth ve John Rochester adlı keşişler reformları benimsemedi. Açıktan muhalefete giriştiler. Mahkemede yargılandılar, York Kalesi’nin burçlarından zincirle asılarak ölüme mahkûm edildiler. İşkence günlerce sürdü, halk ibretle izledi ve Kral’ın kararlılığını gördü.’ Zecri tedbirler birbirini takip etti. Ülkedeki bütün manastırlar kapatıldı, mal varlıklarına el konuldu.

Vatikan, James Walworth ve John Rochester gibi ölüme mahkûm edilen adı bilinen/bilinmeyen bütün Katolik din adamlarını ‘şehit’ saydı, kutsadı. ‘Cennetlik ilan etti!’

- Ayaklanan İsyancılara Karşı Sert Tedbirler Aldı… - 

Fakat şedit tedbirler tepkileri durduramadı. 1536’da, kuzey İngiltere’de, tarihçilerin ‘Pilgrimage of Grace’ diye adlandırdığı ayaklanma çıktı. Yorkshire’li avukat Robert Aske’nin önderliğinde 40 bini aşkın insan ‘kazan kaldırdı’. ‘Kral Henry, yeniden Katolik mezhebine geçmeli, Papa’nın otoritesini kabullenmeliydi. Kapatılan bütün kiliseler açılacaktı ve cezalandırılanlar affedilecekti. Kuzey’de bir parlamento da kurulacaktı.’ 

Asilerin bütün istekleri reddedildi. 8. Henry son derece sert önlemler aldı. Kan dökmekten çekinmedi. Norfolk Dükü’nü ayaklanmayı sonlandırmakla görevlendirdi. Bir yıl süren isyan bastırıldı. Başkaldırıya liderlik eden Robert Aske ve 200 yakın adamı asılarak idam edildi. Rochester Piskoposu John Fisher, nedamet getirmediği, özür dilemediği, Kral’a bağlılık yemini etmeyi reddettiği için kafası kesilerek cezalandırıldı. Henry’nin bir dönem yakınında bulunan, güvendiği Sir Thomas More da af dilemedi. Tower Hill’e götürüldü balta ile kellesi koparıldı. Bazı isyancı önderler, halkın gözü önünde 4 parçaya ayrılarak infaz edildi. Kimileri de aynı cadılar/büyücüler gibi yakılarak can verdi. Kral’a ve hükümetine karşı durmanın cezası: ‘Terk-i dünya eylemek’ti. 

8. Henry, düşmanları/muhalifleriyle giriştiği savaşı kazandı. Şahsının ve yeni kilisesinin otoritesini tesis etti. Ama - aynı zaman diliminde! - içeride de çok az kişinin bildiği başka mücadeleyi sürdürdü. Yani dünyevi zevklerini de ihmal etmedi. Kraliçe Anne Boleyn’den de aradığı mutluluğu ve varisini bulamamıştı. Şanssız kraliçe 2 defa düşük yapmış, sonunda bir kız çocuğu doğurmuştu. Henry, tıpkı babası Tudor Hanedanı’nın banisi 7. Henry gibi erkek evlada ihtiyaç duyuyordu. Şansını yine bir başka metresinde, - eşinin eski nedimesi! - Jane Seymour’da denedi. 

2. eşi Anne Boleyn’den kurtulmalıydı. ‘Boleyn Kızı’ veliaht veremeyince, ‘ölümü hak etti!’ Danışmanı Thomas Cromwell’i devreye soktu, - daha doğrusu sahaya sürdü! - acımasız tezgâh kurdu. Kraliçe Anne Boleyn’i zina yapmakla suçladı. İddianın doğru olmadığını herkes biliyordu fakat Kral’a karşı durulmuyordu. 

- Kraliçe Anne Boleyn’i Ensest İlişkiyle Suçladı… -

Anne Boleyn, kardeşi Rochford Vikontu George Boleyn'in de aralarında yer aldığı 5 kişiyle tutuklanıp yargılandı. Suçlamalar: Zina, ensest ilişki ve vatan hainliğiydi. İddianameye göre Kraliçe Anne, öz kardeşiyle cinsel ilişkide bulunuyordu. Delil olmamasına karşın sanıkların tamamı idama mahkûm edildi. Henry Norris, Sir William Brereton, Mark Smeaton, Sir Francis Weston ve George Boleyn’in kafaları kesildi. 

Kraliçe Anne Boleyn de, 19 Mayıs 1536’da, Londra Kulesi’nde infaz edildi. Kral 8. Henry’nin çevresine uğursuzluk saçtığına/ölüm getirdiğine inanlar görüldü. Gazabının sınırı yoktu. Cezaları ağırdı ancak son derece keyfiydi. Bazı davranışları tepkileri garipsendi. Tarihçilerin yazdıklarına göre, Kraliçe Anne idam edilirken, 8. Henry tenis oynuyordu.

Anne Boleyn’in idamından 10 gün sonra, metresi Jane Seymour’a nikâh kıydı. 3. evliliği beklediği veliahdı getirdi. Kraliçe Jane 3 ay sonra hamile kaldı, Ekim 1537’de Prens Edward’ı doğurdu. Ama 12 gün sonra, 24 Ekim’de hayatını yitirdi. Doğum çok zor gerçekleşmiş ve aşırı kan kaybetmişti. Jane Seymour öldüğünde 28 yaşındaydı. Loğusa hummasına yakalandığı da iddia edildi. Okuması vardı fakat yazamazdı. El işlerinde başarılıydı. Ev uğraşılarında yetenekliydi. Lezzetli yemekler pişirirdi, kanaviçe işlerdi. Katolik öğretilerine bağlıydı. Kayıtlara göre, ‘inanmış bir Hıristiyan’dı. Yine dönem yazıtlarına göre, Kral Henry’nin - öldüğünde yanına gömülmeyi vasiyet edecek kadar! - en sevdiği eşiydi.

- 4. Karısını Çirkin Bulunca Nikâhı İptal Ettirdi… -

Jane’nin ölümünden 3 yıl sonra, 1540’da, 8. Henry bir güzele kalbini kaptırdı. 4. eşi seçtiği hanımın adı: ‘Clevesli Anne’ idi. - Cleves Dükü III. John ve karısı Julich-Berg Düşesi Maria'nın kızıydı! - Ama yeni kraliçe adayı, aynı ismi taşıyan Anne Boleyn gibi şanssızdı. Kraliçe taçını giyemedi. 8. Henry, yeni gelini beğenmedi, evliliğini iptal etti. Daha ilginç karara imza attı: ‘Clevesli Anne’yi ‘kız kardeş’ ilan etti!’ Servete boğdu. Binlerce dönüm tarım arazisi, çok sayıda konak ve şato bağışladı. Hayatının geri kalan kısmında refah içinde yaşamasını temin etti. Dedikodulara göre 8. Henry, daha ilk geceden hoşnut kalmamıştı. Yeni gelini gudubet bulmuş, vücudunun kötü kokmasından yakınmıştı. Evliliğinin organizesinde rol alanları da cezalandırdı. Ünlü siyasetçi Thomas Cromwell ile bazı yandaşları idam edildi.

8. Henry, 5. evliliğini - eski Kraliçe Anne Boleyn’in kuzeni! - Catherine Howard ile yaptı. - 5. karısı Bayan Howard, Clevesli Anne'den boşanmadan önce de metresiydi! - Kendisinden 30 yaş küçüktü. Ancak 2 yıl evli kalabildi. Yeni Kraliçe’yi de başka şahıslarla - ‘özel uşağı’ Thomas Culpeper ve ‘eski sevgilisi, müzik öğretmeni’ Francis Dereham ile! - aldatmakla/zina yapmakla suçladı. Catherine, yargılamada iddiaları yalanlamadı. Akrabası, - Kraliçe Anne Boleyn’in erkek kardeşi George Boleyn’in karısı! - Jane Boleyn’in de kendisine yataklık ettiği açıklandı. Catherine Howard, Thomas Culpeper, Francis Dereham ve Jane Boleyn kafaları kesilerek infaz edildi. 4 kişi için mahkemenin nihai kararı beklenmedi. 8. Henry özel yetkisini kullanıp sanıkları erken ölüme gönderdi.

Olaydan bir yıl sonra, Catherine Parr ile hayatını birleştirdi. Son eşi Parr, daha önce 2 kez dul kalmıştı. 8. Henry’nin kız kardeşi Prenses Mary tarafından saraya tanıtıldı. Güzelliği, körpeliği ve zarafetiyle ilgi odağı oldu. Evvelinde de, Jane Seymour’un kardeşi Thomas ile nişanlıydı.

- Catherine Parr, Hanedanın Geleceğini Garantiye Aldı… -

Catherine Parr, dış görünüşünün aksine sağlıksızdı, hayalleri yıkıktı, hayatı acılar ve çileler yumağıydı. Dine yöneldi, 8. Henry’in ağırlaşan hastalığıyla ilgilendi. Kralın birbirine düşman iki kızı, - Aragonlu Catherine’den doğan! - Prenses Mary ile - Anne Boleyn’den olan! - Prenses Elizabeth’in barışmasını sağladı. Üvey oğlu, sonradan tahta çıkacak - Jane Seymour’dan dünya gelen! - 6. Edward’ın eğitimiyle yakından ilgilendi. Özellikle üvey kızı Elizabeth’e derin alakasını/sevgisini gösterdi. En iyi hocalardan dersler almasını sağladı. Kraliçe Elizabeth’in, İngiltere tahtının en bilinen, en yetenekli sahipleri arasına girmesini temin etti.

8. Henry - gençliğinde! -, atletik ve güçlü adamdı. Giyinişine, görünüşüne, sağlığına dikkat ederdi. Ama yaşadığı aşırı stresli/iniş çıkışlı hayat ve düzensiz beslenmeden ötürü, 40’ından sonra hızla kilo aldı, aşırı şişmanladı. Ayakları iri gövdesini taşımakta zorlandı. Biri(leri)nin yardımı olmadan atına binemezdi. Çok sevdiği küheylanın sırtına çıkabilmek için özel düzeneğe/merdivene ihtiyaç duydu. Bazı saray tarihçilerin kayıtları daha vahimdi: Hükümdar, tekerlekli sandalyeye benzeyen araca gereksinmiş haldeydi.

Saray hekimlerinin kayıtlarını inceleyen günümüz tıp insanları 8. Henry’nin tip 2 diyabet hastası olabileceği sonucuna vardı. Henry ata binmeyi, ağır zırhlarını kuşanıp silahlı mücadeleye girmeyi severdi. Gençlik döneminde bir yarışmada atından düştü, ayağı kırıldı, açılan yarası hiç kapanmadı/iyileşmedi. Çok kötü/iğrenç koku yaydı. Yatak odasına girenler, burunlarını tıkamak zorundaydı. Yine saray hekimlerinin kayıtlarına göre, 8. Henry iyileş(tirile)meyen cerahat yuvasından ötürü hayatını yitirdi.

- 8. Henry Köpek Dostuydu… -

Henry’nin en yakınları, özel odasından çıkmayan hizmetkârları, tuvalet görevlileriydi. Her yönden çok sıkı araştırma/soruşturma sonucu seçilirlerdi. Ustaca silâh kullanır, canları pahasına bağlılıklarını gösterirlerdi. Hepsi de seçkin şövalyelerdi. Hükümdarı her sabah giydirir, her gece soyunmasına yardım ederlerdi. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra altını temizlerlerdi. Hastalığı sürecinde zorlandılar fakat vazifelerini yerine getirdiler.

Kral 8. Henry, köpekleri severdi. Tarihçiler, köpek dostu olduğunu yazdı. Has kadifeden tasmalar ve elbiseler yaptırırdı. Eğitimleriyle yakından ve dikkatle ilgilenirdi. Ekmekle besleyip insanlara saldırmalarını engellerdi. Bazı cinsleri de düşmana hücum edip ağır hasar verecek şekilde eğit(tir)irdi. Dostlarına, sevdiği akrabalarına hediye etmeyi alışkanlık haline getirmişti. Kutsal Roma German İmparatoru V. Charles’a - Şarlken! - 400 savaşçı köpeği armağan göndermişti.

Tudor Hanedanı ve en bilinen üyesi 8. Henry’in çok renkli, hareketli, gerilimli ve olay yüklü hayatı kitaplara, sinema filmlerine, televizyon dizilerine ilham verdi. İcraatı asırlar geçmesine karşın unutulmadı. ‘Ünlü hükümdar İngiliz dilinin gelişimine de hizmet etti. Hatta çıkardığı kanunla - ‘Fornication Under Control of the King’, kısaltılmış biçimi F.U.C.K - Kral Kontrolünde Zina! - ülke nüfusunda olağanüstü artışını sağladı.’ - Terimin ilk orijinal kullanımına 1525 tarihli Oxford’daki bir el yazmasında rastlandı! - Kendisine ‘İngiliz Nemrut’u’ diye yaftalayanlar da çıktı.

27 January 2021 11:36
1,837 kez okundu

Ali Hikmet İnce



Benzer Yazılar

‘Kıbrıs’ı Veren’ 2. Abdülhamit

2. Abdülhamit’in saltanatının 2. yılında Osmanlı yok oluşun eşiğinden döndü. Tarih, ’93 Harbi’ gibi örneğine çok az rastlanır drama şahitlik etti. Ruslar, İstanbul’un tarihi surlarına kadar ulaştı. Her an şehri alabilir, her şeyi talan edebilir, binlerce insanı öldürebilirlerdi. Sultan şoka girdi, ne yapacağını bilemedi. İngiliz Büyükelçisi Sir Henry Layard’ın önerisini kabul etmek zorunda kaldı. Kıbrıs’ı vermesi karşılığında şahsının ve imparatorluğun hayatiyetini garantiye alabilecekti! ‘Denize düşen yılana sarılırdı!’

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

‘Kıbrıs’ı Veren’ 2. Abdülhamit

2. Abdülhamit’in saltanatının 2. yılında Osmanlı yok oluşun eşiğinden döndü. Tarih, ’93 Harbi’ gibi örneğine çok az rastlanır drama şahitlik etti. Ruslar, İstanbul’un tarihi surlarına kadar ulaştı. Her an şehri alabilir, her şeyi talan edebilir, binlerce insanı öldürebilirlerdi. Sultan şoka girdi, ne yapacağını bilemedi. İngiliz Büyükelçisi Sir Henry Layard’ın önerisini kabul etmek zorunda kaldı. Kıbrıs’ı vermesi karşılığında şahsının ve imparatorluğun hayatiyetini garantiye alabilecekti! ‘Denize düşen yılana sarılırdı!’

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Kral 3. Charles Müslüman mı?

‘3. Charles’ unvanı ile İngiltere Tahtı’na oturan Prens Charles, Şeyh Nazım Kıbrısî’nin iddia ettiği gibi ‘Müslüman’ mıydı? Hem Anglikan Kilisesi’nin başı hem İslâm dinine mensubiyet mümkün müydü?

Hadım Edilen Veziriazamlar

İslam Peygamberi Hazret-i Muhammed’in şiddetle yasaklamasına rağmen, sonraki dönemlerde ‘halife’, ‘hükümdar’, ‘padişah’ vb. sıfatları taşıyan çoğu yönetici, ‘hadım personeli’ el üstünde tuttu. Harem(lerin)in namusunu, şahsi güvenliklerini ‘iğdiş’ kişilere emanet etti. Devlet yönetimde en üstün mevkilere kadar yükseltti. Osmanlı’da da çok sayıda ‘hadım’/‘burulmuş’ yüksek yönetici ve hatta sadrazam mevcuttu!

Öteki Putin / 2

Putin, dünya siyaset arenasına çıkınca, hemen fark edildi. Gizli servislerin, basının ilgi alanına girdi. Özel hayatı, çalışma şekli, yakın çevresi, ailesi ve hatta akrabaları tek tek değerlendirildi. Yazıldığı gibi Putin, ‘dünyanın en zengin adamları arasında’ mıydı? ‘Birbirinden güzel 2 hanımla birlikte olmuş’ ve ‘ailesinin kalabalıklaşmasını sağlamış’ mıydı?

Kurbanlarını Gazete İlanıyla Bulan Kadın Seri Katil

Bayan Belle Gunness, yeni hayat kurmak için ABD’ye geldi. ‘Amerikan rüyası’nı gerçekleştirmek, zenginleşmek amacıyla kendince yol tuttu. Servet sahibi oldu fakat gönlünce harcayamadı. Kurbanlarıyla aynı kaderi paylaştı. Suç ortağının hedefine oturdu.

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Vinçle İdam Edilen Fil

Bakıcısını ezerek öldüren Koca Mary yargılandı ve ölüme mahkum edildi.

Piyanist Bestekâr 2. Abdülhamit Han

Sultan 2. Abdülhamit’in az bilinen bir yönü de müzisyenliğiydi. Pekiyi derecede piyano çalardı. Sultan’ın Batı müziği formlarında piyano için yaptığı besteleri de mevcuttu. Çocuklarının aynı müzik aletinde ustalaşması için özel gayret gösterdi. Avrupa’dan çok kıymetli piyanolar getirtti. Çalışmalarını yakından izledi, yanlışlarını da gösterdi.

Trump Ailesi’nin Gizemli Hikâyesi

Donald Trump çok yaramaz ve hiperaktifti. Hiçbir zaman iyi/çalışkan öğrenci değildi; ders notları çok düşüktü/kötüydü. Müzik öğretmenini dövdüğü iddia edildi; hal ve gidişinin olumsuzluğu yüzünden liseyi terk etmek zorunda kaldı. Askeri liseye yatılı verildi.

Kral 3. Charles Müslüman mı?

‘3. Charles’ unvanı ile İngiltere Tahtı’na oturan Prens Charles, Şeyh Nazım Kıbrısî’nin iddia ettiği gibi ‘Müslüman’ mıydı? Hem Anglikan Kilisesi’nin başı hem İslâm dinine mensubiyet mümkün müydü?

2. Abdülhamit’in Gizemli Dünyası

Sultan 2 Abdülhamit; kimi muhaliflere göre Kızıl Sultan; kimi yazarlara göre Gök Sultan; kimi siyasî İslâmcılara göreyse Evliya Sultan’dı. Osmanlı Tarihi’nde hakkında en çok kitap yazılan, eleştirilen/çekiştirilen ve övgüye/sövgüye mahzar olan başka padişah yoktu. Sonuçta; Abdülhamit Han da insandı; eksiklere, fazlalıklara, zayıflıklara ve kuvvetli yönlere sahipti. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükünü/sorumluluğunu 33 yıl omuzlarında taşıdı. Yararlı işlerin yanında, çok ciddi hatalar da yaptı. Ama son kararı tarih verecekti…

Polisiye Roman Sevdalısı Padişah

34. Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid’in polisiye roman merakı çok ünlüydü.

Kadın Saçı Koklamayı Seven ABD Başkan Adayı

Joe Biden, uzun mesafe engelli koşusuna katılan tecrübeli atlete benzetildi. Önüne çıkan her mâniayı aştı, siyaset dünyasında adım adım yükseldi. ABD Başkanlık Seçimleri’ni kazanmasına şaşırmalıydı. İleri yaşına karşın, bir delikanlının dinamizmine ve yılmazlığına sahipti.

Osmanlı’nın Rum ‘Valide Sultanları’

Orhan Gâzi’nin birinci eşi ‘Holofira’ ya da ‘Nilüfer Hatun’, Osmanlı Hanedanı’na giren ilk ‘yabancı kökenli gelin’ti. Kroniklere/tarihçilere bakılırsa, oğullarının padişahlığını gören ‘ecnebi’ hanım sultanların sayısı 23 idi! Bazılarına göre, adet daha da fazlaydı!

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Vinçle İdam Edilen Fil

Bakıcısını ezerek öldüren Koca Mary yargılandı ve ölüme mahkum edildi.

Piyanist Bestekâr 2. Abdülhamit Han

Sultan 2. Abdülhamit’in az bilinen bir yönü de müzisyenliğiydi. Pekiyi derecede piyano çalardı. Sultan’ın Batı müziği formlarında piyano için yaptığı besteleri de mevcuttu. Çocuklarının aynı müzik aletinde ustalaşması için özel gayret gösterdi. Avrupa’dan çok kıymetli piyanolar getirtti. Çalışmalarını yakından izledi, yanlışlarını da gösterdi.

Kral 3. Charles Müslüman mı?

‘3. Charles’ unvanı ile İngiltere Tahtı’na oturan Prens Charles, Şeyh Nazım Kıbrısî’nin iddia ettiği gibi ‘Müslüman’ mıydı? Hem Anglikan Kilisesi’nin başı hem İslâm dinine mensubiyet mümkün müydü?

Öteki Putin / 2

Putin, dünya siyaset arenasına çıkınca, hemen fark edildi. Gizli servislerin, basının ilgi alanına girdi. Özel hayatı, çalışma şekli, yakın çevresi, ailesi ve hatta akrabaları tek tek değerlendirildi. Yazıldığı gibi Putin, ‘dünyanın en zengin adamları arasında’ mıydı? ‘Birbirinden güzel 2 hanımla birlikte olmuş’ ve ‘ailesinin kalabalıklaşmasını sağlamış’ mıydı?

Kurbanlarını Gazete İlanıyla Bulan Kadın Seri Katil

Bayan Belle Gunness, yeni hayat kurmak için ABD’ye geldi. ‘Amerikan rüyası’nı gerçekleştirmek, zenginleşmek amacıyla kendince yol tuttu. Servet sahibi oldu fakat gönlünce harcayamadı. Kurbanlarıyla aynı kaderi paylaştı. Suç ortağının hedefine oturdu.

Kraliçe Dinçliğini Alkole Borçlu

Kraliçe, sabah kahvaltısından sonra bol limonlu cin ile güne başlıyor.

‘Kıbrıs’ı Veren’ 2. Abdülhamit

2. Abdülhamit’in saltanatının 2. yılında Osmanlı yok oluşun eşiğinden döndü. Tarih, ’93 Harbi’ gibi örneğine çok az rastlanır drama şahitlik etti. Ruslar, İstanbul’un tarihi surlarına kadar ulaştı. Her an şehri alabilir, her şeyi talan edebilir, binlerce insanı öldürebilirlerdi. Sultan şoka girdi, ne yapacağını bilemedi. İngiliz Büyükelçisi Sir Henry Layard’ın önerisini kabul etmek zorunda kaldı. Kıbrıs’ı vermesi karşılığında şahsının ve imparatorluğun hayatiyetini garantiye alabilecekti! ‘Denize düşen yılana sarılırdı!’

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Trump Ailesi’nin Gizemli Hikâyesi

Donald Trump çok yaramaz ve hiperaktifti. Hiçbir zaman iyi/çalışkan öğrenci değildi; ders notları çok düşüktü/kötüydü. Müzik öğretmenini dövdüğü iddia edildi; hal ve gidişinin olumsuzluğu yüzünden liseyi terk etmek zorunda kaldı. Askeri liseye yatılı verildi.

Vahi Öz’ün Oğlu Üvey Annesiyle Evlendi

Vahi Öz’ün beşinci karısı Jale Öz, üvey oğlu Taner Öz ile evlendi.

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Vinçle İdam Edilen Fil

Bakıcısını ezerek öldüren Koca Mary yargılandı ve ölüme mahkum edildi.

Piyanist Bestekâr 2. Abdülhamit Han

Sultan 2. Abdülhamit’in az bilinen bir yönü de müzisyenliğiydi. Pekiyi derecede piyano çalardı. Sultan’ın Batı müziği formlarında piyano için yaptığı besteleri de mevcuttu. Çocuklarının aynı müzik aletinde ustalaşması için özel gayret gösterdi. Avrupa’dan çok kıymetli piyanolar getirtti. Çalışmalarını yakından izledi, yanlışlarını da gösterdi.

Trump Ailesi’nin Gizemli Hikâyesi

Donald Trump çok yaramaz ve hiperaktifti. Hiçbir zaman iyi/çalışkan öğrenci değildi; ders notları çok düşüktü/kötüydü. Müzik öğretmenini dövdüğü iddia edildi; hal ve gidişinin olumsuzluğu yüzünden liseyi terk etmek zorunda kaldı. Askeri liseye yatılı verildi.

‘Kıbrıs’ı Veren’ 2. Abdülhamit

2. Abdülhamit’in saltanatının 2. yılında Osmanlı yok oluşun eşiğinden döndü. Tarih, ’93 Harbi’ gibi örneğine çok az rastlanır drama şahitlik etti. Ruslar, İstanbul’un tarihi surlarına kadar ulaştı. Her an şehri alabilir, her şeyi talan edebilir, binlerce insanı öldürebilirlerdi. Sultan şoka girdi, ne yapacağını bilemedi. İngiliz Büyükelçisi Sir Henry Layard’ın önerisini kabul etmek zorunda kaldı. Kıbrıs’ı vermesi karşılığında şahsının ve imparatorluğun hayatiyetini garantiye alabilecekti! ‘Denize düşen yılana sarılırdı!’

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Kilisede Çocuk Tacizi

Başta Fransa olmak üzere ABD ve Almanya, geçmişindeki/günümüzdeki çocuk tacizleriyle hesaplaşıyor. Fransa’da hazırlanan resmi doküman, küçük yaştaki yavrucaklara reva görülen cinsel istismarın ürkütücü boyutlarını ortaya koydu. Almanya’nın raporuna göre ise rahibeler, ‘kendilerine emanet edilen kimsesiz sabileri zengin iş adamlarına para karşılığı taciz için kiralamış’tı!

Gelmiş Geçmiş En Zengin Adam

Alman banker ve tüccar Jakob Fugger (1459 - 1535); şimdiye kadar dünyaya gelmiş en zengin adamdı.

Kadın Papa Sekizinci Joan

John Anglicus adlı kadın, 8. Joan unvanıyla dünyanın en kuvvetli tahtında 2 yıl 5 ay 4 gün süreyle oturdu. Gizli/yasak aşkının kurbanıydı; tören sırasında ani doğum yapınca sırrı ortaya çıktı.

İstiklal Madalyası Sahibi Papa

Papa Eftim, Kıbrıslı Rum Lider Makarios’u ‘aforoz etmiş’ ve ‘Kıbrıs Türk’tür, Türk Kalacaktır!’ diyerek haklı davayı desteklemişti.

Kral Charles’ın ‘Gönül Galerisi’

Prens Charles ile Camilla arasındaki aşk öyküsü televizyon dizi(si) senaryosuna benzerdi. Taraflar, bir dargın bir barışık, bazen hoşnut bazen üzgün yarım asrı aşan ‘parçalı bulutlu’ birliktelik yaşadı. İkili - başka kişilerle evliyken dahi! - birbirlerinden vazgeçemedi. Sonunda mutlu sona ulaştılar ama hayli geç olmuştu!

ABD Başkanı’ndan Yasak Aşkına Mektuplar

ABD Başkanı Kennedy, kısa sayılabilecek - 46 yıl! - ömür sürdü. Ama çok hızlı, renkli, olaylarla dolu, yüksek gerilimli, sansasyonel yaşadı. Döneminin en gözde, en ünlü, en güzel, en seksi kadınlarıyla kurduğu ilişkilerle de anıldı.

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Cüneyt Arkın: Bozkırda Yetişen Aktör

Sean Connery’den sonraki ‘ikinci James Bond’ bir Türk aktör olabilirdi.

ABD Başkanı İle Görüşebilen Mafya Şefi

Al Capone, servet edindikçe çevresini genişletti. Polisleri, savcıları, hâkimleri, belediye başkanlarını ve politikacılarını kendine bağladı. Dokunulmazlık zırhını kuvvetlendirdiğini düşündü. ABD Başkanı Herbert Hoover ile samimi dostluk kurmayı bile başardı. Suçlarının görmezden gelineceğini düşündü/sandı.

Diğer Dünya Tarihi Yazıları

Putin’in Türk Asıllı Metresi

Putin’in hayatına giren veya adı beraber anılan hanım(lar)ın yüzüne şans hep güldü. Kimisi gayrimenkul(ler)e ve servete kondu. Kimisi de politikaya girdi. Medya dünyasında patron koltuğuna oturdu. Devlet protokolünde ‘görünmeyen statü’ sahibi kesildi. Alina Kabaeva, şöhretli sporcuydu. Putin’le tanıştıktan sonra ününü, variyetini ve etkinliğini artırdı. Bayan Kabaeva, ‘son göz ağrısı’na, ‘Kış öncesi gelen - kısa süreli - aldatıcı yaz’a benzetildi. Güzelliği ile sadece Putin’in değil, bütün karşı cinsin ilgisini topladı. Sadece Rusya’da değil dünyada da stardı!

Putin'in Kadınları

Ünlü şairimiz Orhan Veli, ‘Kitabe-i Sen-i Mezar’ isimli şiirine, ‘Hiçbir şeyden çekmedi dünyada / Nasırdan çektiği kadar,’ mısralarıyla başladı. Süleyman Efendi’nin sıkıntılarını anlattı. Putin de, çevresindeki güzel kadınlardan çekti. Kalbini verdiği, kanatları altına aldığı, özenle sakladığı ‘nazende’ler sayesinde merak edildi, dillere düştü, haberlere mevzu oldu. Putin ve yakın çevresini saran ‘nazenin’ler, dünyanın da ilgisini çekecekti!

Öteki Putin / 2

Putin, dünya siyaset arenasına çıkınca, hemen fark edildi. Gizli servislerin, basının ilgi alanına girdi. Özel hayatı, çalışma şekli, yakın çevresi, ailesi ve hatta akrabaları tek tek değerlendirildi. Yazıldığı gibi Putin, ‘dünyanın en zengin adamları arasında’ mıydı? ‘Birbirinden güzel 2 hanımla birlikte olmuş’ ve ‘ailesinin kalabalıklaşmasını sağlamış’ mıydı?

Öteki Putin / 1

Putin, ‘KGB okulu/geleneği’nden gelen Rusya Federasyonu Başkanı’ydı. Tarihine, devletinin derin/‘kadim’ geleneklerine ve kurumlarına bağlıydı. Hatta resmen açıklamasa bile, 20. asrın 2 numaralı süper gücü, ‘Sovyetler Birliği’nin mirasçısıydı. ‘Çarlık Rusyası ile SSCB’nin sentezi gibiydi!’

Kral Charles’ın ‘Gönül Galerisi’

Prens Charles ile Camilla arasındaki aşk öyküsü televizyon dizi(si) senaryosuna benzerdi. Taraflar, bir dargın bir barışık, bazen hoşnut bazen üzgün yarım asrı aşan ‘parçalı bulutlu’ birliktelik yaşadı. İkili - başka kişilerle evliyken dahi! - birbirlerinden vazgeçemedi. Sonunda mutlu sona ulaştılar ama hayli geç olmuştu!

Kral 3. Charles Müslüman mı?

‘3. Charles’ unvanı ile İngiltere Tahtı’na oturan Prens Charles, Şeyh Nazım Kıbrısî’nin iddia ettiği gibi ‘Müslüman’ mıydı? Hem Anglikan Kilisesi’nin başı hem İslâm dinine mensubiyet mümkün müydü?

Hitler’in Karısı da Yahudi Çıktı

Tarihe ‘Yahudi soykırımını yap(tır)an lider’ suçlamasıyla geçen, Alman Nazi Partisi’nin değişmeyen Führer’i Adolf Hitler’in son büyük aşkı, nikâhlı karısı Eva Braun Aşkenaz Yahudisi çıktı.