Kadın Papa Sekizinci Joan

John Anglicus adlı kadın, 8. Joan unvanıyla dünyanın en kuvvetli tahtında 2 yıl 5 ay 4 gün süreyle oturdu. Gizli/yasak aşkının kurbanıydı; tören sırasında ani doğum yapınca sırrı ortaya çıktı.

Kadın Papa Sekizinci Joan

Katolik Hıristiyanların liderliği/önderliği kabul edilen papalık makamında, bir kadın 2 yıl 5 ay 4 gün süreyle oturdu. 8. Joan adıyla dünyanın en kuvvetli tahtına hükmetti; karşılaştığı zorlukları aşabilmek için erkek kılığına girmişti. John Anglicus adlı kadın, gizli/yasak aşkının kurbanı oldu; tören sırasında ani doğum yapınca sırrı ortaya çıktı.

Katolik dünyasının yasakladığı, tarihinde hiç vuku bulmamış gibi davrandığı ‘Kadın Papa’ olayı, M.S. 855’de patlak verdi. 8. Joan; M.S. 853’de ölen Papa 4. Leo’nun yerine geçti. Papalık tahtında 2 yıl, 5 ay, 4 gündür oturmaktaydı. Aziz Petrus Kilisesi’nın önünde kortejle yürürken aniden doğum sancıları başladı. Erkek çocuk dünyaya getirdi. Törendeki herkes şaşkınlıktan dona kaldı; erkek sandıkları dinî önderleri kadındı; üstüne üstlük bir de erkek çocuk doğurmuştu. - O dönemin Hıristiyan dünyasında kadınların okuma yazma öğrenmesine dahi izin verilmezdi. Birer iyi ev hanımı ve anne olmaları beklenirdi! -

Erkek kılığındaki kadın papanın akıbeti konusunda değişik rivayetler bulunuyor. İlk anlatıma göre, atının kuyruğuna bağladılar;  rezaleti şehirde herkesin görmesini/duymasını sağladılar. Sonra da oğluyla beraber taşlayarak öldürdüler. İkinci rivayette ise, hiç zaman kaybetmediler. Papa’yı şeytan ilan edip, kilisenin önünde taşlayarak katlettiler. Üçüncü ve en zayıf aktarımda ise, Kadın Papa bütün yetkilerinden arındırıldı; taşrada kuş uçmaz kervan geçmez bir köyün kilisesinde görevlendirildi; çocuğunu büyütmesine izin verildi. 

Ama en kuvvetli olasılık, Kadın Papa öldürüldüğü yere gömüldü ve mermer mezarının üzerine açıklayıcı bir plaket konuldu. Yanı başına da bir anne ve kucağında çocuk heykeli dikildi. İsmi de Papalar Listesi’nden silindi.

Yakınlarının ifadesiyle Gilberta veya Jutta, kilise çevrelerine göre Joan ya da Jeanne, Almanya’da yaşayan bir İngiliz misyoner ailesinin üvey kızıydı. Üvey babası bir piskopostu; şiddete maruz kalıyordu ve okuma yazma öğrenmesine izin verilmiyordu. Ama Jeanne bağımsız davranabiliyordu. 12 yaşına gelince kadın elbiselerinden sıkıldı. Erkek giysileri giymeye, karşı cins gibi davranmaya başladı. Dünya erkeklerin etrafında dönüyordu; her şey erkekler içindi. Bir yolunu bulup evden uzaklaştı/kaçtı. Atina’ya gitmeyi başardı. Burada teoloji, felsefe, Latince ve eski Yunanca öğrendi. Günleri okuma, araştırma ve din adamları arasında çevre edinmekle geçti. Tıp da ilgi alanıydı; kaldığı evin sahibi doktordu ve bildiklerini kiracısına aktardı. 

Atinalı Hıristiyanlar arasında sakal bırakmak adetti. Din adamları mutlaka sakallıydı. Buradan ayrılıp Roma’ya yerleşmeye karar verdi. Roma’da sakallar tıraş edilirdi; keşiş kıyafetiyle yollara koyuldu. Roma’da kendini doktor diye tanıttı; ismi John Anglicus idi. Benedictine Manastırı’na gidip geldi. Latince, eski Yunanca, Almanca ve İngilizce biliyordu. Hıristiyanlıkla ilgili bilgileri akademik seviyedeydi. Girişkendi; arkadaş canlısıydı ve hızla yükseldi. İnsan ilişkileri çok sıcaktı/iyiydi; klasik ve kilise müziğinde de yetenekliydi. Roma Katolik Kilisesi’nin merkezi idari birimi Curia’ya sekreter yapıldı. Çok geçmeden kardinalliğe getirildi. Yöneticiliği kusursuzdu; kararları eleştirilmiyordu.

Papa 4. Leo; M.S. 853’de aniden öldü. Yerine seçilecek aday belliydi: Atina’da eğitim görmüş, herkesin sevgilisi John Anglicus… Sekizinci Joan adını aldı ve 2 yıl, 5 ay ve 4 gün boyunca papalık makamında oturdu. İddialara göre, Vatikan’da görevli bir hizmetli veya dönemin Roma İmparatoru’nun oğlundan hamile kaldı. Hamileliğini doğum yapacağı ana kadar sakladı. M.S. 855 yılında Aziz Petrus Kilisesi’nin önünde şansı birden dönüverdi. Aniden başlayan sancılara dayanamadı; biricik oğlunu dünyaya getirdi. Kortejdeki rahip ve kardinaller şaşırdı ve çok sert tepki gösterdi. Joan’ı ve bebeğini hemen orada taşlayarak öldürdüler.

Vatikan; 8. John’un öldürülmesinden sonra adını Papalar Listesi’nden de sildi.

Kadın Papa 8. John’un hikâyesini ilk kez 9. yüzyılın önemli tarihçilerinden Kütüphaneci Anastasius yazdı. 12. asrın önemli kilise tarihçilerinden Gemiorslu Siegebert bilgiyi genişletti. Rahip Jean de Mally’e ait el yazmalarında Kadın Papa’nın varlığına ilişkin notlara rastlandı. Rahip Martin Polanus, Chronicon Pontificum et Imperatum (Papaların ve İmparatorların Tarihi) adlı kitabında olayı ayrıntılarıyla kaydetti. 1375’de basılan, De Claris Mulieribus adlı kitabın yazarı Giovanni Boccaccio, Kadın Papa John Anglicus’a ilk defa kadın ismi verdi.

Katolik Kilisesi, Kadın Papa 8. Joan’un hikâyesini hep reddetti. Protestan Kilisesi’nce uydurulmuş bir efsane iddiasını tekrarladı.

Olayın en önemli delili: La Sedia Gestatoria adlı ünlü porfiri koltuğuydu. Vatikan Müzesi’nde saklanan koltuk koyu kırmızı damarlı mermerdendi. Kadın Papa olayından sonra, makama aday gösterilen din adamı için cinsiyet kontrolü zorunlu hale getirildi. Papa adayı, tuvalet benzeri, ortasında geniş bir delik bulunan sandalyeye oturmak mecburiyetinde bırakıldı. Adayın erkek olup olmadığı aşağıdan elle veya gözle belirlenecekti.

Yönetmen Sönke Wortmann, 2009’da Pope Joan adlı bir film çekti; tarihî olayı beyaz perdeye taşıdı. Gizli sevgilisinden peydahladığı çocuğunu doğurmak zorunda kalan, ilk Kadın Papa 8. Joan’ın taşlanarak öldürülüşünü/dramını yalın dille aktardı. Senaryo; Donna Woolfolk Cross ve Heinrich Hadding’e aitti. Film; Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya ortak yapımıydı. Başrollerde David Wenham, John Goodman, Lain Glen, Johanna Wokalek ve Anatole Taubman oynadı. 

Papa Joan’ın trajik hikâyesini konu alan film, Vatikan’ın tepkisine rağmen büyük ilgi gördü. 

9 March 2019 12:30
1,522 kez okundu

Ali Hikmet İnce



Benzer Yazılar

Kilisede Çocuk Tacizi

Başta Fransa olmak üzere ABD ve Almanya, geçmişindeki/günümüzdeki çocuk tacizleriyle hesaplaşıyor. Fransa’da hazırlanan resmi doküman, küçük yaştaki yavrucaklara reva görülen cinsel istismarın ürkütücü boyutlarını ortaya koydu. Almanya’nın raporuna göre ise rahibeler, ‘kendilerine emanet edilen kimsesiz sabileri zengin iş adamlarına para karşılığı taciz için kiralamış’tı!

Cennet Arsaları Satışta

Katolik Kilisesi; 1343 yılında, cemaatinin geçmişteki ve gelecekteki günahlarını yok eden, öldüklerinde cennete gitmelerini sağlayan/garantileyen Endüljans adlı belgeyi satışa çıkarmıştı.

Kilise Nazi Subaylarının Kaçışına Yardımcı Olmuş

Der Spiegel dergisinde yer alan bir haberde, Katolik Kilisesi’ne mensup bazı din adamlarının, Nazi rejiminin önemli isimlerine savaş sonrasında yurt dışına kaçışlarında yardımcı olduğu/kolaylık sağladığı iddia edildi.

Papa Francesco ‘Bar Fedaisi’ymiş

Papa, öğrencilik yıllarında bir barda fedailik yapmış.

Kral Charles’ın ‘Gönül Galerisi’

Prens Charles ile Camilla arasındaki aşk öyküsü televizyon dizi(si) senaryosuna benzerdi. Taraflar, bir dargın bir barışık, bazen hoşnut bazen üzgün yarım asrı aşan ‘parçalı bulutlu’ birliktelik yaşadı. İkili - başka kişilerle evliyken dahi! - birbirlerinden vazgeçemedi. Sonunda mutlu sona ulaştılar ama hayli geç olmuştu!

ABD Başkanı’ndan Yasak Aşkına Mektuplar

ABD Başkanı Kennedy, kısa sayılabilecek - 46 yıl! - ömür sürdü. Ama çok hızlı, renkli, olaylarla dolu, yüksek gerilimli, sansasyonel yaşadı. Döneminin en gözde, en ünlü, en güzel, en seksi kadınlarıyla kurduğu ilişkilerle de anıldı.

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

6 Milyar Doları Yiyen Fareler

Pablo Escobar, ‘beyaz zehir’ ticaretinin - bilinen! - ilk ve en önemli ismiydi. ‘ABD’yi dizlerinin üzerine çökertmeyi amaçladığını,’ tekrarlardı. ‘Büyük Şeytan’ın amansız düşmanıydı. Güçlü, mutlu, zengin ve uluslar arası alanda etkin Kolombiya düşlediğini söylerdi.

KGB’nin Ölüm Listesindeki Ünlü Aktör

Sovyetler Birliği’nin 2. Genel Sekreteri Joseph Stalin (1878-1953) sıkı bir western ve John Wayne hayranıydı.

Kilisede Çocuk Tacizi

Başta Fransa olmak üzere ABD ve Almanya, geçmişindeki/günümüzdeki çocuk tacizleriyle hesaplaşıyor. Fransa’da hazırlanan resmi doküman, küçük yaştaki yavrucaklara reva görülen cinsel istismarın ürkütücü boyutlarını ortaya koydu. Almanya’nın raporuna göre ise rahibeler, ‘kendilerine emanet edilen kimsesiz sabileri zengin iş adamlarına para karşılığı taciz için kiralamış’tı!

Kurbanlarını Gazete İlanıyla Bulan Kadın Seri Katil

Bayan Belle Gunness, yeni hayat kurmak için ABD’ye geldi. ‘Amerikan rüyası’nı gerçekleştirmek, zenginleşmek amacıyla kendince yol tuttu. Servet sahibi oldu fakat gönlünce harcayamadı. Kurbanlarıyla aynı kaderi paylaştı. Suç ortağının hedefine oturdu.

Tavşan Doğuran Kadın

İngiltere tahtında oturan, İngilizce bilmeyen, çevresi ve devlet yöneticileriyle Fransızca konuşa(bile)n I. George’un döneminde inanılması zor/garip olaylar, skandallar yaşandı. 50 kadar tavşan doğurduğunu iddia eden Mary Tofts adlı kadın da sahtekârlar arasındaydı.

Kral’ın Emriyle Toplu Fuhuş

Tudor Hanedanı’nın 2 numaralı hükümdarı 8. Henry, kadınlara aşırı düşkündü. Risk almayı severdi. Düşüncelerinden taviz vermezdi. Gönlünün sesini dinler, dilediğince davranırdı. Özel hayatı olağanüstü derecede fırtınalıydı. Hızlı yaşantısı, kendisine de halkına da mutsuzluk getirdi.

Gökyüzünde Süzülen İlk Türk Kadın Pilot

Bedriye Tahir Gökmen Hanım, havacılığa gönül veren, pilotluk sevdası ile yanan binlerce Türk kızının örnek aldığı, arkasından yürüdüğü tarihî kişiydi. Kıt kanaat yaşantıya rıza gösterip, hayalini gerçekleştirmeye çalıştı. Zorlukları bir bir aştı, eğitimini başarıyla tamamladı ama brövesine kavuşamadı. ‘Solo uçuş yapan ilk Türk kadın pilot’ unvanını kazanmakla yetindi.

Diğer Dünya Tarihi Yazıları

Putin’in Türk Asıllı Metresi

Putin’in hayatına giren veya adı beraber anılan hanım(lar)ın yüzüne şans hep güldü. Kimisi gayrimenkul(ler)e ve servete kondu. Kimisi de politikaya girdi. Medya dünyasında patron koltuğuna oturdu. Devlet protokolünde ‘görünmeyen statü’ sahibi kesildi. Alina Kabaeva, şöhretli sporcuydu. Putin’le tanıştıktan sonra ününü, variyetini ve etkinliğini artırdı. Bayan Kabaeva, ‘son göz ağrısı’na, ‘Kış öncesi gelen - kısa süreli - aldatıcı yaz’a benzetildi. Güzelliği ile sadece Putin’in değil, bütün karşı cinsin ilgisini topladı. Sadece Rusya’da değil dünyada da stardı!

Putin'in Kadınları

Ünlü şairimiz Orhan Veli, ‘Kitabe-i Sen-i Mezar’ isimli şiirine, ‘Hiçbir şeyden çekmedi dünyada / Nasırdan çektiği kadar,’ mısralarıyla başladı. Süleyman Efendi’nin sıkıntılarını anlattı. Putin de, çevresindeki güzel kadınlardan çekti. Kalbini verdiği, kanatları altına aldığı, özenle sakladığı ‘nazende’ler sayesinde merak edildi, dillere düştü, haberlere mevzu oldu. Putin ve yakın çevresini saran ‘nazenin’ler, dünyanın da ilgisini çekecekti!

Öteki Putin / 2

Putin, dünya siyaset arenasına çıkınca, hemen fark edildi. Gizli servislerin, basının ilgi alanına girdi. Özel hayatı, çalışma şekli, yakın çevresi, ailesi ve hatta akrabaları tek tek değerlendirildi. Yazıldığı gibi Putin, ‘dünyanın en zengin adamları arasında’ mıydı? ‘Birbirinden güzel 2 hanımla birlikte olmuş’ ve ‘ailesinin kalabalıklaşmasını sağlamış’ mıydı?

Öteki Putin / 1

Putin, ‘KGB okulu/geleneği’nden gelen Rusya Federasyonu Başkanı’ydı. Tarihine, devletinin derin/‘kadim’ geleneklerine ve kurumlarına bağlıydı. Hatta resmen açıklamasa bile, 20. asrın 2 numaralı süper gücü, ‘Sovyetler Birliği’nin mirasçısıydı. ‘Çarlık Rusyası ile SSCB’nin sentezi gibiydi!’

Kral Charles’ın ‘Gönül Galerisi’

Prens Charles ile Camilla arasındaki aşk öyküsü televizyon dizi(si) senaryosuna benzerdi. Taraflar, bir dargın bir barışık, bazen hoşnut bazen üzgün yarım asrı aşan ‘parçalı bulutlu’ birliktelik yaşadı. İkili - başka kişilerle evliyken dahi! - birbirlerinden vazgeçemedi. Sonunda mutlu sona ulaştılar ama hayli geç olmuştu!

Kral 3. Charles Müslüman mı?

‘3. Charles’ unvanı ile İngiltere Tahtı’na oturan Prens Charles, Şeyh Nazım Kıbrısî’nin iddia ettiği gibi ‘Müslüman’ mıydı? Hem Anglikan Kilisesi’nin başı hem İslâm dinine mensubiyet mümkün müydü?

Hitler’in Karısı da Yahudi Çıktı

Tarihe ‘Yahudi soykırımını yap(tır)an lider’ suçlamasıyla geçen, Alman Nazi Partisi’nin değişmeyen Führer’i Adolf Hitler’in son büyük aşkı, nikâhlı karısı Eva Braun Aşkenaz Yahudisi çıktı.