Nazım’ın Hayatını Kurtaran Şair

SSCB Yazarlar Birliği Genel Sekreteri Aleksandr Fadeyev, Nazım Hikmet’in hayranı ve dostuydu.

Nazım’ın Hayatını Kurtaran Şair

SSCB Yazarlar Birliği Genel Sekreteri Aleksandr Fadeyev, Nazım Hikmet’in hayranı ve dostuydu. Nazım’ın Sovyetler Birliği’ne kaçmasında önemli rol oynamıştı. Ülkeye davet edilmesi için Komünist Parisi Merkez Komitesi’ne istekte bulunmuştu. En üst kurul Politbüro, Fedeyev’in isteğine olumlu yanıt vermiş; hazırlıklar için SSCB Yazarlar Birliği’ni görevlendirmişti. Nazım, Moskova’daki Vnukovo Havaalanı’nda Fadeyev tarafından törenle karşılandı; ikili daha sonra hem komşu oldu, hem de sık sık görüştü.

- Nazım’ın Rahatsız Eden Soruları… -

Nazım, onuruna verilen yemekte Sovyet Lideri Josef Stalin’in her yerde bulunan resimlerinin çokluğunu eleştirmiş; eski dostlarının neden ortalıkta görünmediklerini sormuştu. Sonraki görüşmelerinde de 1920’de tanıdığı eski dostlarının akıbetlerini öğrenmeye çalışmıştı. 

Fadeyev, dostunun sivri dilini törpüleyemiyordu; fakat bir şekilde de uyarmak istiyordu. Nazım, Sovyet Yazarlar Birliği’nin üyeliğine kabul edildikten sonra sıkça yurt dışı gezilere gönderildi. Başta Çin olmak üzere, Avusturya, İsveç, Finlandiya vb. ülkelere seyahatlere gidiyor, öncesinde yakın dostu Fadeyev tarafından dolaylı şekilde de dikkati çekilmeye çalışılıyordu: 

- Moskova’dan Uzak Durun… -

‘Nazım! Git, dünyayı dolaş. Oralarda çok ilginç şeyler var. Havası da hafif. Hem sizi dostlarınız da bekliyor…’ 

Son cümlesi her defasında aynıydı: Uyarı yüklüydü…

'Geri dönmek için acele etmeyin, acele etmeyin…’

Fadeyev’in uyarıları Nazım da bazı şüphelere yol açmıştı. Dostuna ne demek istediğini soramıyor; ama Stalin’i eleştirmeyi de sürdürüyordu. 

Fedeyev, 13 Mart 1956’da intihar etti; yazlık evine ilk koşanlardan birisi de Nazım’dı. Fadeyev’in hayatına neden son verdiği öğrenilemedi. Nazım, kendisine arka çıkan değerli/samimi dosttan olmuştu. 

Aleksandr Fadeyev ile Nazım Hikmet dostluğu, Nazım’ın eşi Vera Tulyakova’nın Teatr dergisinde (1988’de) yayınlanan yazısına da konu edildi.

Ali Hikmet İnce yazdı.

24 December 2019 20:31
1,201 kez okundu

Ali Hikmet İnce



Benzer Yazılar

CIA’nin Hedefindeki ‘Düşünce Silahşoru’

Osman Nuri Koçtürk, tek başına ABD’ye kafa tuttu/savaş açtı. Süt tozu, hibrit tohum, yumurta/et tavuğu, soya yağı, yabancı menşeli gübre gibi hayati ürünlere karşı çıktı. Süper/’emperyalist’ devletlerin, ‘zayıf müttefiklerinin topraklarını ve insanlarını deneylerinin malzemesi olarak kullandığını’ ortaya koydu/ispat etti. ‘Yeniçağın yeni silahlarını teşhir etti!’

CIA’dan Kongo’ya Jazz Festivali

ABD, 1940-1960 arasındaki süreçte Kongo’ya özel ilgi gösterdi. CIA’nin ağabeyi, Stratejik Hizmetler Ofisi, zengin uranyum yataklarını belirledi. Çok gizli operasyon(lar)la Japonya’ya atılan atom bombalarının yapımı için gereken ham maddeyi elde etti ve ülkesine taşıdı.

33’lük Tespih Gibi Tabanca Çeken Fedai

Yakup Cemil Bey, ‘korku’ kelimesini tanıma(z)dı. Düz mantık yürütürdü. Siyasetin ince oyunlarını, gülümserken ayak kaydıran tuzaklarını bilmezdi. Ölümü göze alır, istenileni/emredileni yapardı. Kontrolü müşküldü. Haksızlık(lar) karşısında susmaz, ya sesini yükseltir ya da - daha çok! - piştovunu konuştururdu.

Ezilen Bütün Kadınlar Birleşin!

BM - Birleşmiş Milletler! - istatistiklerine göre, kadınlar tarih boyunca sömürüldü, tecavüze uğradı, şiddet gördü ve zorlu/sert yaşam koşullarına mahkûm edildi. Günümüzde de durum pek değişmedi: Emeğe dayalı işlerin yüzde 66’sı kadınlar tarafından yapıldı. Kazancın yüzde 10’u hanelerine yazılabildi.

Uzayda Kömür Olan Kozmonot Köpek

Uzay çalışmalarında, ABD ve Sovyetler Birliği, ilk ciddi adımları atan iki ülkeydi.

‘Çöpten Çıkan’ Tiyatro Oyunu

Fatma Nudiye Yalçı, erkek egemen dünyada hemcinslerinin sesi/öncüsü olmayı amaçladı. Türkiye’deki pek çok ilkin sahibiydi. Okudu, yazdı, eleştirdi ve en önemlisi de sorguladı. İdeallerinin peşinden yürüdü. Ömrünün beşte birini hapishanelerde geçirdi.

Kral 3. Charles Müslüman mı?

‘3. Charles’ unvanı ile İngiltere Tahtı’na oturan Prens Charles, Şeyh Nazım Kıbrısî’nin iddia ettiği gibi ‘Müslüman’ mıydı? Hem Anglikan Kilisesi’nin başı hem İslâm dinine mensubiyet mümkün müydü?

‘Cami Yaptıran’ Reis-i Cumhur

İsmet İnönü, siyaset yaptığı yarım asırlık müddette, ‘Din Düşmanı’, ‘Cami Satıcısı’, ‘Alnı Seccadeye Varmayan’ gibi çok ağır ithamlara/suçlamalara maruz kaldı. İddia sahipleri kutsal dinimizden yarar/çıkar sağlayan, kendilerini keramet sahibi sanan/gören, daha da önemlisi Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadro/ideolojiye karşıt/düşman kişi(ler) ve çevrelerdi.

33’lük Tespih Gibi Tabanca Çeken Fedai

Yakup Cemil Bey, ‘korku’ kelimesini tanıma(z)dı. Düz mantık yürütürdü. Siyasetin ince oyunlarını, gülümserken ayak kaydıran tuzaklarını bilmezdi. Ölümü göze alır, istenileni/emredileni yapardı. Kontrolü müşküldü. Haksızlık(lar) karşısında susmaz, ya sesini yükseltir ya da - daha çok! - piştovunu konuştururdu.

İsmet Paşa’nın Elini Öpen TİP Lideri

Mehmet Ali Aybar, çok iyi eğitim almıştı; Sol/Sosyalist düşünce aileden mirastı.

Veba Mikrobu Yüklü Pire Bombaları

Hiroşima ve Nagazaki’ye art arda 2 atom bombası atılmasaydı, ABD, 2. Dünya Savaşı’nın en büyük yarasını alacak, milyonlarca vatandaşı kendisini biyolojik savaşın içinde/göbeğinde bulacaktı. Kitlesel hastalıklar ve ölümler yaşanacaktı.

Hayvan Vagonlarında Sürgün

Stalin yönetimi, Devlet Savunma Komitesi kararına dayanarak, 110 bin civarındaki soydaşımızı, 210 köyden alarak ‘hayvan yüklenen’ kargo (!) trenleri ile Orta Asya’ya sürdü.

KGB’nin Ölüm Listesindeki Ünlü Aktör

Sovyetler Birliği’nin 2. Genel Sekreteri Joseph Stalin (1878-1953) sıkı bir western ve John Wayne hayranıydı.

Stalin’in Dışkı Laboratuvarı

Stalin, - 1940’dan itibaren! - ülkesini ziyaret eden yabancı devlet adamlarının - liderlerin psikolojik durumlarını, zayıf-kuvvetli yönlerini analiz edebilmek için dışkı inceleyen özel birim - laboratuvar! - kurdurdu.

Diğer Muhtelif Yazıları

CIA’nin Hedefindeki ‘Düşünce Silahşoru’

Osman Nuri Koçtürk, tek başına ABD’ye kafa tuttu/savaş açtı. Süt tozu, hibrit tohum, yumurta/et tavuğu, soya yağı, yabancı menşeli gübre gibi hayati ürünlere karşı çıktı. Süper/’emperyalist’ devletlerin, ‘zayıf müttefiklerinin topraklarını ve insanlarını deneylerinin malzemesi olarak kullandığını’ ortaya koydu/ispat etti. ‘Yeniçağın yeni silahlarını teşhir etti!’

‘Bilinmeyen’ İmamoğlu / 2

Ekrem İmamoğlu, 25 yıl ‘Millî Görüş’ geleneğinden gelen/yetişen kadrolarca yönetilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı - yeniden! - CHP’ye kazandırmayı başardı. AKP, İstanbul’un kaybedilmesini bir türlü kabullenemedi. İmamoğlu kimdi? Elinde ‘sihirli değnek’ mi vardı?

‘Bilinmeyen’ İmamoğlu / 1

Ekrem İmamoğlu, 25 yıl ‘Millî Görüş’ geleneğinden gelen/yetişen kadrolarca yönetilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı - yeniden! - CHP’ye kazandırmayı başardı. AKP, İstanbul’un kaybedilmesini bir türlü kabullenemedi. İmamoğlu kimdi? Elinde ‘sihirli değnek’ mi vardı?

Cem Karaca’dan ‘Karabağ Şarkısı’

Cem Karaca, babası Mehmet Bey’in öğüdüne bağlı kaldı: ‘Bu toprakların ezgilerini söyledi!’ Türk Dünyası’na ilgisini hiç azaltmadı. Karabağ’ın işgalini telin etti! ‘Karabağ Şarkısı’nı besteledi. ‘Nerede Kalmıştık?’ adlı kasetinde yer verdi.

Adı Filistin Olan Sevda

Cem Karaca, ülke ve dünya sorunlarıyla yakından ilgilendi. Filistin’in ezilen halkına karşı özel alâka/sempati duydu. ‘Mutlaka Yavrum’ gibi bazı popüler parçalarını ithaf etti. Kamuoyunda farkındalık yaratmaya çalıştı.

‘GPS’li Bavul’ İle Taşınan Dolarlar

‘Kısa sürede yüksek kazanç sağlama’ vaadi çoğu kişiye çekici geldi. ‘Tatlı dilin yılanı yuvasından çıkarması gibi, ‘emeksiz yemek’ hayali - aslında! - bütün birikimleri yok edecekti…’

Maksim Gorki ‘Seven Banker’

Adından daha ziyade mesleki unvanı ile tanındı. Her gün gazetelerin birinci sayfalarını haber(ler)i, iç yapraklarını da reklam(lar)ıyla doldururdu. Tek kanallı TRT televizyonunda günün her saatinde şirketlerinin ‘paralı tanıtımını’ yapan kısa bantlar dönerdi. Bankalardan daha fazla mevduat toplamayı başardı. Yüksek faiz dağıtırdı. Ama yükselişi gibi ‘inkırazı’/çöküşü de pek hızlıydı. ‘Banker Kastelli’ olarak bilinen, milyonlarca kişiyi peşinden sürükleye(bile)n Abidin Cevher Özden kimdi?