Mustafa Kemal Paşa’nın Terzisi

Paşa; klasik ve her devirde moda olabilecek, kendi stiline gidebilecek kumaşları seçerdi. Kumaşlarının bir kısmı yurt dışından gelirdi.

Mustafa Kemal Paşa’nın Terzisi

Smokin, frak, jaketatay, bonjur, redingot vb. gibi resmî tören giyeceklerinin tasarım ve dikimiyle tanınan Levon Kordonciyan; Mustafa Kemal Paşa’nın da özel terzisiydi. 

Kordonciyan; Paşa’nın desteğiyle bilgi ve görgüsünü artırmak için bir grup arkadaşı ile Paris’e gönderilmişti. Devlet bursuyla altı yıl kaldığı Paris’te, E.J. Malle Akademisi’ni başarıyla bitirdi ve diplomasını alıp yurda döndü. Paris’teki eğitiminde smokin, frak, jaketatay, bonjur ve redingot dikişinin inceliklerini ustalıkla öğrendi.

- Mustafa Kemal Paşa, Giyimine Çok İtina Gösterirdi… -

Levon Kordonciyan; mesleğe, ünlü bir Rum terzinin yanında çırak başladı. 20’nci yüzyılın başındaki İstanbul’da el işi, sanat ve ticaretle uğraşan insanların sayısı çok azdı. Meslek sahiplerinin çoğu da gayrı Müslim Osmanlı vatandaşlarıydı. Cumhuriyet kurulup, Kıyafet Devrimi yapılınca, terzilik önem kazandı. Mustafa Kemal Paşa, giyimine çok itina gösterir; günün modasını takip ederdi. Kordonciyan’ın dikişini de beğenmiş; giysiler sipariş etmişti. Gelen ilk parti istenilen/beklenen kalitede olunca; yeni siparişler birbirini izlemişti.

- Atatürk’ün Teşvikiyle Devlet Adamlarına Kıyafetler Dikti… -

Atatürk; meslek sahiplerini desteklerdi. Kordonciyan’a da arka çıktı. Genç usta, devlet desteğini de yanına alarak; diğer 5 zanatkâr ile Paris’e yollandı. Levon Kordonciyan, burada dikim tekniklerini ve inceliklerini öğrendi. Diktiği özel kıyafetlerin nerede giyileceğini kafasına kazıdı. İstanbul’a dönünce; Sultanhamam’da ilk atölyesini açtı; yanına çıraklar alıp, bir yandan da sanatını öğretmeye girişti. Atatürk’ün teşvikiyle devlet adamlarının ve yüksek rütbeli askerlerin kıyafetlerini dikmeye başladı. Mustafa Kemal Paşa; Kordonciyan’ın elinden çıkan smokin, redingot, jaketataylar ve frakları giymekten hiç vazgeçmedi.

- Paşa, Bazen İsteklerini Çizerek Belirtirdi… -

Paşa; giydiği ceketin slimfit olmasına, yani üzerine oturmasına dikkat ederdi. Uzun boylu görünmek için pantolonları bol kesim yapılırdı. Bazen isteklerini çizerek belirtir; inceliklerini sıralardı. Yani kendi giysilerinin stilistliğini de yapardı. Böbreklerinden rahatsız olduğu dönemde sırtını sıcak tutması için sırtı trikolu yelek çizmişti. Levon Usta; tasarımı çok beğenmiş; bir benzerini de kendisine dikmişti.

- Atatürk; Aksesuarlara da Meraklıydı… -

Paşa; klasik ve her devirde moda olabilecek, kendi stiline gidebilecek kumaşları seçerdi. Kumaşlarının bir kısmı yurt dışından gelirdi. Atatürk; aksesuarlara da meraklıydı. Değişik ülkelerden ge(tirti)len nesne(ler)ye uygun kıyafetler sipariş edilirdi. Şapka(lar), en önemli aksesuarlar arasındaydı. Eldivenleri, bastonu, papyonu, kravatı, cep mendili, fuları her zaman hazırdı; (o gün giydiği) kıyafetine uygundu. Mustafa Kemal Paşa; çoraplarına ve ayakkabılarına özel önem verirdi. Vücudu çabuk kilo alıp vermeye müsait yapıdaydı. Kilo aldığı dönemlerde, bel ölçüsü 108’e kadar çıkmıştı. 54 ile 56 beden arasında kıyafetler giyerdi.

Levon Kordonciyan, Sümerbank’ın kurucuları arasında da yer aldı.

10 May 2021 09:38
847 kez okundu

Ali Hikmet İnce



Benzer Yazılar

‘Türk Kasabı’ Kuyucu Paşa / 2

Kuyucu Murat Paşa, hac vazifesini de yerine getirdi. Yemen Beylerbeyi iken, ‘Seyfullah’ - ‘Allah’ın Kılıcı’! - diye bilinen ünlü Arap komutan Hâlid bin Velîd’in palasını bulup satın aldı! Tarihçiler, ‘Giriştiği savaşlarda Velîd’in silahını kullandığını,’ yazacaktı!

‘Türk Kasabı’ Devşirme - 1

Kuyucu, 90’ına ulaşmış inatçı ihtiyardı. Devleti ve padişahı, her daim ‘nimet’ bildi. Aldığı em(irle)ri, harfiyen - hatta fazlası ile abartarak! - uyguladı. ‘Devşirme yönetimindeki’ Osmanlı’nın Anadolu’da katlanılmaz dereceye varan icraatına karşı durmaktan başka çaresi kalmayan kişilere ve kitlelere karşı, tarihte örneğine pek az rastlanan kanlı sindirme harekâtına girişti!

Fatih’in ‘Çapkın’ Şehzadesi

Fatih’in 2. oğlu, Şehzade Mustafa, askerliğe yatkındı, şiir söylerdi. Yakışıklı, hareketli ve ‘hercaî’ idi. Saray’ın ve hareminin cinsi latiflerini kendine hayran ederdi. ‘Güzelleri yalnız bırakmayı sevmediği,’ kayıtlara geçildi. Bu yüzden de hayatını yitirecekti!’

Osmanlı'nın İlk ‘Hadım’ Sadrazamları

Osmanlı’nın Balkan’dan devşirdiği, hadım ettirip, Enderun’da eğitime aldığı sonra da devlet görevi verdiği kişiye ‘Akağa’ denirdi. Aralarından beylerbeyi, vezir, ordu komutanı ve hatta sadrazam(lar) çıktı. İlk ‘buruk vezîr-i âzam’ da, ‘Hadım Ali Paşa’ydı!

‘Paşanın Güzel Karısına Göz Koyan’ Padişah

Çeyrek asırlık süreçte her gün ölüm korkusuyla yaşayan Şehzade İbrahim, tahta çıkınca hayattan kâm almaya girişti. Harem, - yakın çevresinin ve yağcılarının da yardımıyla! - güzel cariyelerle dolup taştı. Ama Padişah’ın gözü doymadı. Kendine methedilen evli hanımlara da el atmaya, gönül eğlendirmeye kalkıştı!

Kenan Evren'in Yaptırdığı Asala Operasyonları

Ermeni terör örgütü ASALA’ya karşı etkin ve sonuç alacak operasyonun planlaması 1982’nin yaz aylarında Çankaya Köşkü’nde Devlet Başkanı Kenan Evren’in talimatıyla başlatıldı. Karargâhın başında da Evren’in kızı Şenay Gürvit Hanım görev yaptı.

Hükümet Gibi Adam

Ayhan Işık, Yeşilçam’da kendi kanunlarını uyguladı. Ücretini belirledi ve yapımcılara kabul ettirdi. Hakkını cesaretle savundu, kimsenin sömürmesine izin vermedi. Sinema emekçilerinin sendikalaşmasının, haftada bir gün de olsa izin yapmasının yolunu açtı. ‘Türkan Şoray, Işık’ın yolundan yürüdü!’

Terzi ve Kuyumcu Maymunlar

Onuncu Abbasi Halifesi Mütevekkil (822 - 861) hayvansever bir hükümdardı. Beslediği ve sahiplendiği hayvanın zeki, becerikli ve uysal olmasını isterdi.

Terziden Film Yıldızı

Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde kendi halinde bir terziydi.

Babasının Mezarını Arayan Gazeteci

Yunan Hükümeti, tarihi mezarlığı kaldır(t)mış, üstünden de geniş asfalt yol geçirmişti. Sakız Adası’nın son Mutasarrıfı Hamdi (Simavi) Bey’in mezarı da kayıplara karışmıştı.

75 Cente Orijinal Hitler Tablosu

Bit pazarından 75 cente alınan suluboya tablonun, Adolf Hitler’e ait olduğu belirlendi.

Keskin Nişancı Türk Kızı

Teğmen Ziba Paşakızı Ganiyeva (1923-2010), Azerbaycan Türkü baba ile Özbekistan Türkü annenin kızı olarak Taşkent’te dünyaya geldi.

Lavinia: Şairini Tanıyamayan Şiir

Özdemir Asaf’ın ünlü dizelerindeki adı Lavinia idi Mevhibe (Meziyet) Beyat’ın …

Diğer Türk Tarihi Yazıları

‘Türk Kasabı’ Kuyucu Paşa / 2

Kuyucu Murat Paşa, hac vazifesini de yerine getirdi. Yemen Beylerbeyi iken, ‘Seyfullah’ - ‘Allah’ın Kılıcı’! - diye bilinen ünlü Arap komutan Hâlid bin Velîd’in palasını bulup satın aldı! Tarihçiler, ‘Giriştiği savaşlarda Velîd’in silahını kullandığını,’ yazacaktı!

‘Türk Kasabı’ Devşirme - 1

Kuyucu, 90’ına ulaşmış inatçı ihtiyardı. Devleti ve padişahı, her daim ‘nimet’ bildi. Aldığı em(irle)ri, harfiyen - hatta fazlası ile abartarak! - uyguladı. ‘Devşirme yönetimindeki’ Osmanlı’nın Anadolu’da katlanılmaz dereceye varan icraatına karşı durmaktan başka çaresi kalmayan kişilere ve kitlelere karşı, tarihte örneğine pek az rastlanan kanlı sindirme harekâtına girişti!

Hadım Edilen Veziriazamlar

İslam Peygamberi Hazret-i Muhammed’in şiddetle yasaklamasına rağmen, sonraki dönemlerde ‘halife’, ‘hükümdar’, ‘padişah’ vb. sıfatları taşıyan çoğu yönetici, ‘hadım personeli’ el üstünde tuttu. Harem(lerin)in namusunu, şahsi güvenliklerini ‘iğdiş’ kişilere emanet etti. Devlet yönetimde en üstün mevkilere kadar yükseltti. Osmanlı’da da çok sayıda ‘hadım’/‘burulmuş’ yüksek yönetici ve hatta sadrazam mevcuttu!

Osmanlı'nın İlk ‘Hadım’ Sadrazamları

Osmanlı’nın Balkan’dan devşirdiği, hadım ettirip, Enderun’da eğitime aldığı sonra da devlet görevi verdiği kişiye ‘Akağa’ denirdi. Aralarından beylerbeyi, vezir, ordu komutanı ve hatta sadrazam(lar) çıktı. İlk ‘buruk vezîr-i âzam’ da, ‘Hadım Ali Paşa’ydı!

‘Paşanın Güzel Karısına Göz Koyan’ Padişah

Çeyrek asırlık süreçte her gün ölüm korkusuyla yaşayan Şehzade İbrahim, tahta çıkınca hayattan kâm almaya girişti. Harem, - yakın çevresinin ve yağcılarının da yardımıyla! - güzel cariyelerle dolup taştı. Ama Padişah’ın gözü doymadı. Kendine methedilen evli hanımlara da el atmaya, gönül eğlendirmeye kalkıştı!

Fatih’in ‘Çapkın’ Şehzadesi

Fatih’in 2. oğlu, Şehzade Mustafa, askerliğe yatkındı, şiir söylerdi. Yakışıklı, hareketli ve ‘hercaî’ idi. Saray’ın ve hareminin cinsi latiflerini kendine hayran ederdi. ‘Güzelleri yalnız bırakmayı sevmediği,’ kayıtlara geçildi. Bu yüzden de hayatını yitirecekti!’

‘Zânî!’ Maymunları İdam Ettiren Molla

Molla Abdülkerim Efendi, Sultan Murâd-ı Sâlis’in şehzadelik döneminde hocası, sonradan da saray imamı ve en güvendiği ‘akıldane’siydi. Padişah’a her dediğini yaptır(ır)dı. Rumeli Kazaskeri iken ününün/cesaretinin doruklarına tırmandı.