Hacı Behram Yazıları

Hacı Behram ile ilgili 7 yazı bulunmaktadır.


İki Defa Gömülen Vezir-i Azam

Hekimoğlu Ali Paşa, Osmanlı coğrafyasının tamamına yakınını dolaştı/gördü. Yöneticilik yapmadığı bölge - nerede ise! - kalmadı. İmparatorluğun en yüksek makamına ‘sadrazamlığa/vezir-i azamlığa’ - tam 3 defa! - kadar yükseldi. Devleti kontrol eder duruma geldi. Daima halkın yanında durdu, sorunları çözmeye çalıştı. ‘Maaşından başkaca gelire sahip olmadı. Rüşvete, irtikâba, hediyeye bulaşmadı/tenezzül etmedi!’ Şahsi birikimini cami, külliye, çeşme, kütüphane gibi hayır işlerinde harcadı. ‘Ailesine de temiz ismini miras bıraktı!’

Parçalanan Cesedi İlaç Diye Satılan Sadrazam

Hezarpâre - bin parça! - Ahmet Paşa, 2 yaşındaki - dul! - Beyhan Sultan ile evlendirildi. Sadrazamlığı 11 ay sürdü. Boğularak öldürüldü, cesedi parçalara ayrıldı. Her dilimi ‘mafsal ağrılarını iyileştiren ilaç’ (!) diye halka satıldı!

Mirasını Diyanet’e Bağışlayan Başbakan

Hacı Emin Ağa rahmetli olunca, mirası çocuklarına, onlardan da torunlarına geçti.

Libya'da Başbakanlık Yapan İlk Türk

Sadullah Koloğlu; 1948’den sonra Libya’da kurulan hükümetlerde Başbakanlık yapan Türk soyluların ilkiydi. Devlet cihazının oluşturulmasında önemli hizmetleri dokundu. Ahmet Maytik, Muhammet Sakızlı ve Fayiz es Serrac gibi Türkler de aynı makama gelecekti.

Cenaze Namazı Kıldırılmayan Ülkücü

‘Ülkücü’ Mustafa Pehlivanoğlu ile ‘Devrimci’ Necdet Adalı aynı gün asıldı; 12 Eylül’ün mimarları (!) ne sağda, ne de solda olduklarını icraatlarıyla gösterdi.

Osmanlı Torunu İngiltere Başbakanı

Ali Kemal (Bey); tavizsiz bir liberal, tam bir Batı daha doğrusu İngiliz dostuydu/taraftarıydı. Torunu, Muhafazakâr Parti’den milletvekili seçildi. Torununun oğlu ise İngiltere Başbakanı oldu.

2. Abdülhamit’in Gizemli Dünyası

Sultan 2 Abdülhamit; kimi muhaliflere göre Kızıl Sultan; kimi yazarlara göre Gök Sultan; kimi siyasî İslâmcılara göreyse Evliya Sultan’dı. Osmanlı Tarihi’nde hakkında en çok kitap yazılan, eleştirilen/çekiştirilen ve övgüye/sövgüye mahzar olan başka padişah yoktu. Sonuçta; Abdülhamit Han da insandı; eksiklere, fazlalıklara, zayıflıklara ve kuvvetli yönlere sahipti. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükünü/sorumluluğunu 33 yıl omuzlarında taşıdı. Yararlı işlerin yanında, çok ciddi hatalar da yaptı. Ama son kararı tarih verecekti…